Kremlin'den Çarpıcı Çıkış: 'Batı, Rusya'yı Her Gün Suçluyor!'
Kremlin: 'Batı Her Gün Rusya'yı Suçluyor'

Moskova'daki havayı soluyanlar bilir—bu şehirde diplomasi asla uyumaz. Kremlin'in bugünkü sesi, adeta buz kesen bir rüzgar gibi uluslararası arenada yankılandı. Dmitriy Peskov, o bildik ciddiyetiyle mikrofonların karşısına geçtiğinde, zaten gergin olan siyasi atmosfer iyice elektriklendi.

Şöyle diyordu Peskov, kelimeleri tartarak: "Batılı ülkeler—hem AB hem de NATO—her fırsatta Rusya'yı suçlamaya devam ediyor. Her gün yeni bir iddia, her hafta yeni bir itham. Adeta bitmek bilmeyen bir suçlama festivali düzenliyorlar." Gerçekten de, son aylarda yaşananları düşününce, hak vermemek elde değil.

Diplomatik Gerilim Tırmanıyor

Peskov'un konuşmasındaki o keskin vurgu, Moskova'nın artık bu suçlamalara sessiz kalmayacağının sinyalini veriyordu. "Biz," diye ekliyordu, "uluslararası hukuka saygılı davranıyoruz. Ama karşı tarafın sürekli olarak temelsiz iddialarla ortaya çıkması kabul edilebilir değil."

Ve işte tam bu noktada, Peskov'un ses tonundaki o hafif titreme—belki de öfke, belki de yorgunluk—durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyordu. Rusya, Batı'nın bu "suçlama politikasından" son derece rahatsız. Hem de ciddi manada.

  • NATO'nun son açıklamalarındaki Rusya vurgusu
  • AB'nin Moskova'ya yönelik yaptırım kararları
  • Batı medyasında sürekli tekrarlanan "Rusya tehdidi" retoriği

Bütün bu unsurlar, Moskova'nın gözünde, kasıtlı ve organize bir karalama kampanyasından başka bir şey değil. Peskov'un da dediği gibi: "Her gün yeni bir şey. Bıkmadılar mı acaba?"

Peki Ya Sonra?

Bu diplomatik atışmanın nereye varacağını kestirmek zor. Fakat şu bir gerçek ki, Rusya artık geri adım atmaya niyetli görünmüyor. Kremlin'in bugünkü çıkışı, Batı'ya oldukça net bir mesaj niteliğinde: "Bu suçlamaları artık kabul etmiyoruz."

Uluslararası ilişkilerdeki bu gergin havanın ne zaman dağılacağı ise meçhul. Belki de dağılmayacak. Belki de yeni bir soğuk savaşın—hatta soğuk olmayanın—eşiğindeyiz. Kim bilir?

Peskov'un son sözleri ise her şeyi özetler nitelikteydi: "Biz gerçeklere dayalı bir diyalog istiyoruz. Temelsiz suçlamalara değil."