Moskova'dan gelen açıklama adeta soğuk savaş rüzgarlarını hatırlattı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bugün gazetecilere yaptığı açıklamada oldukça sert ifadeler kullandı. NATO'nun artık 'fiilen' Rusya Federasyonu ile savaş durumunda olduğunu öne sürdü. Bu iddialı çıkış, uluslararası diplomasi çevrelerinde şok etkisi yarattı.
Peskov'un dudak uçuklatan açıklamaları bununla da sınırlı kalmadı. Batılı ülkelerin Ukrayna'ya yönelik askeri yardımlarını 'düpedüz düşmanca' olarak nitelendirdi. Özellikle Almanya'nın Taurus füzeleri konusundaki tartışmalara atıfta bulundu. Berlin yönetiminin bu adımı atması halinde, durumun 'çok tehlikeli' boyutlara ulaşacağı uyarısında bulundu.
Gerilim Tırmanıyor: Batı'nın Rolüne Keskin Eleştiri
Rus yetkili, Batı'nın Ukrayna'daki askeri varlığını hiçbir şekilde masum görmüyor. Aksine, bu durumu 'Rusya'ya karşı açık bir provokasyon' olarak yorumluyor. Peskov'a göre NATO üyesi ülkeler, Ukrayna ordusunu eğitmekle ve donanım sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda istihbarat paylaşımında da bulunuyor. Hatta daha da ileri giderek hedef tespiti konusunda destek veriyor.
Bu iddialar doğruysa, uluslararası hukuk açısından oldukça ciddi sonuçlar doğurabilir. Rusya'nın bu açıklamaları, Batı ile olan gerilimi bir üst seviyeye taşıma niyetinin göstergesi olarak yorumlanıyor.
Almanya'nın Füze Kararı: Kırmızı Çizgi Mi?
Almanya'nın Taurus füzelerini Ukrayna'ya gönderme olasılığı, Moskova'nın tepkisini çekmeye devam ediyor. Peskov, bu konuda oldukça net konuştu: "Alman yetkililerin bu konudaki açıklamalarını dikkatle izliyoruz." dedi. Ve ekledi: "Eğer böyle bir karar alırlarsa, bu durum Almanya ile Rusya arasındaki ilişkileri tamamen farklı bir boyuta taşıyacaktır."
Bu sözler, diplomasi dilinde açık bir tehdit olarak algılanıyor. Rusya'nın, Batı'nın Ukrayna'ya sağladığı askeri desteğin sınırlarını zorladığını düşündüğü ortada. Özellikle Alman yapımı ileri teknoloji füzeler, Moskova için kabul edilemez bir kırmızı çizgi haline gelmiş durumda.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, bu açıklamaların savaşın seyrini değiştirebilecek potansiyelde olduğunu belirtiyor. Kremlin'in dilinin giderek sertleşmesi, diplomasi kanallarının tıkanmakta olduğunun göstergesi. Rusya ile NATO arasındaki bu gerilim, küresel güvenlik açısından ciddi endişelere neden oluyor.
