Moskova'dan gelen son açıklamalar, uluslararası diplomasi sahnesini adeta salladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, öyle iddialı sözler sarf etti ki, dünya basını kulaklarına inanamadı. Doğrudan NATO'yu işaret ederek, "Artık fiilen savaş halindeyiz" dedi. Bu, hiç de hafife alınacak bir suçlama değil.
Peskov'un bu çıkışı, Rus devlet haber ajansı TASS'a yaptığı açıklamada geldi. İddiaya göre, NATO üyesi ülkeler Ukrayna'daki çatışmalara doğrudan dahil oluyorlarmış. Hatta Peskov, Batılı ülkelerin askeri varlığını "Rusya'ya karşı bir tür hibrit savaş" olarak nitelendirdi. Oldukça iddialı, değil mi?
Moskova'nın Gözünden Batı'nın Rolü
Rusya'nın perspektifinden bakınca, işler hiç de iç açıcı görünmüyor. Peskov'a göre, NATO üyesi ülkeler sadece silah temin etmekle kalmıyor; askeri personel, istihbarat paylaşımı ve hatta operasyonel planlama konularında da aktif rol oynuyorlarmış. Bu iddialar doğruysa, uluslararası hukuk açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.
Aslında durum daha da karmaşık. Rus yetkililer, Batı'nın Ukrayna'ya sağladığı askeri desteklerin, çatışmanın boyutunu değiştirdiğini düşünüyor. Hatta Peskov, "Bu artık bir vekalet savaşı değil, doğrudan bir müdahaledir" diye ekliyor. Oldukça sert bir dil, kabul edersiniz.
Peki Ya Diplomasi Kapıları?
Her ne kadar gerilim tavan yapmış gibi görünse de, Moskova diplomasi kapılarını tamamen kapatmış değil. Peskov, barışçıl çözüm arayışlarının devam ettiğini, ancak bunun için "gerçekçi bir zemin" gerektiğini vurguluyor. Tabii, buradaki "gerçekçi zemin" tanımının ne olduğu ise büyük bir soru işareti.
Rusya, Batı'nın kendisini yok etmeye çalıştığına inanıyor—en azından resmi söylem bu yönde. Bu yüzden de her türlü askeri hamileyi meşru müdafaa kapsamında görme eğilimindeler. Oldukça riskli bir strateji, özellikle de nükleer güce sahip bir ülke söz konusu olduğunda.
Uluslararası toplum ise bu açıklamalar karşısında ikiye bölünmüş durumda. Kimi çevreler Rusya'nın haklı olduğunu düşünürken, diğerleri bu söylemleri "tehlikeli bir propaganda" olarak nitelendiriyor. Gerçek şu ki, her iki taraf da gerilimi tırmandırmakta ısrarcı görünüyor.
Sonuç olarak, Kremlin'in bu sert çıkışı, Rusya ile NATO arasındaki gerilimi bir kez daha su yüzüne çıkardı. Peskov'un sözleri, Soğuk Savaş dönemini anımsatan bir retoriğe işaret ediyor. Dünya, iki büyük gücün bu restleşmesinin nereye varacağını endişeyle izliyor. Umuyoruz ki, akıl ve diplomasi galip gelir de, daha büyük bir çatışmanın eşiğinden dönülür.