Moskova'nın soğuk ama tarihi havasında, uluslararası diplomasinin önemli aktörleri yeniden bir araya geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen -yakınları tarafından 'Sara' olarak anılıyor- Kremlin'de gerçekleşen görüşmede masaya yatırılan konular, Ortadoğu'nun geleceği açısından hayati önem taşıyordu.
Görüşme öncesinde kimse tam olarak ne bekleyeceğini bilemiyordu doğrusu. Fakat ortaya çıkan detaylar, özellikle Suriye dosyasının ne kadar sıcak tutulduğunu gözler önüne serdi.
Suriye Konusu Görüşmenin Omurgasını Oluşturdu
İşte tam bu noktada, beklenmedik bir vurgu dikkatleri çekti. Diplomatik kaynakların aktardığına göre, Putin özellikle Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın pozisyonunun korunması gerektiği konusunda ısrarcı bir tutum sergiledi. Bu, Rusya'nın bölgedeki stratejik çıkarlarının değişmediğinin açık bir göstergesiydi.
Cohen'in ise İsrail'in güvenlik endişelerini masaya yatırdığı belirtiliyor. İran'ın bölgedeki varlığı ve Suriye üzerinden yürüttüğü faaliyetler, Tel Aviv yönetiminin en hassas olduğu konuların başında geliyor - ki bu durum hiç de şaşırtıcı sayılmaz.
Görüşmeden Notlar: Neler Konuşuldu?
- Suriye'deki siyasi çözüm sürecinin geleceği ve Esad'ın bu süreçteki rolü
- İran'ın bölgedeki askeri varlığı ve nüfuz alanları
- İsrail'in kuzey sınırındaki güvenlik endişeleri
- İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşme potansiyeli
- Bölgesel istikrar ve terörle mücadele konuları
Aslında bu buluşma, tarafların birbirlerine mesaj verme ihtiyacı hissettiği bir diplomatik dansın son adımıydı adeta. Rusya, bölgedeki varlığını ve etkisini sürdüreceğinin sinyallerini verirken, İsrail de kırmızı çizgilerini net bir şekilde çizdi.
Diplomasinin İnce Dengesi
Görüşme sonrası açıklamalara bakılırsa, tarafların 'yapıcı bir diyalog' gerçekleştirdiği vurgulandı. Fakat diplomasi dünyasında 'yapıcı diyalog' ifadesi genellikle tarafların anlaşamadığı ama görüşmeyi kesmedikleri durumlarda kullanılan bir nevi klişedir - bunu hepimiz biliyoruz artık.
Öte yandan, Cohen'in bu ziyareti İsrail'in Rusya ile iletişim kanallarını açık tutma çabasının bir parçası olarak okunabilir. Özellikle Ukrayna savaşı sonrasında Batı ile gerilen ilişkiler, Moskova'nın Ortadoğu'daki manevra alanını genişletme fırsatı yarattı.
Kim bilir, belki de bu görüşme gelecekte daha büyük diplomatik hamlelerin habercisidir. Ya da sadece tarafların birbirlerinin nabzını yoklamak için gerçekleştirdiği rutin bir temas. Zaman gösterecek...
Bir kesinlik var ki o da şu: Ortadoğu'daki güç dengeleri, Moskova'daki bu buluşmanın gölgesinde yeniden şekillenmeye devam edecek. Ve Esad faktörü, Rusya'nın bölge stratejisinin mihenk taşı olmayı sürdürecek gibi görünüyor.