Moskova'nın sesi bu kez oldukça net ve kesindi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD Kongresi'nde gündeme gelen o meşhur Rusya karşıtı yasa tasarısına dair görüşlerini hiçbir diplomatik nezaket perdesi arkasına saklamadan dile getirdi. Ve işin özü şu: Bu hamle, iki ülke arasındaki zaten kırılgan olan köprüleri tamamen yıkmaya yönelik bilinçli bir girişim.
Aslında durup düşününce, Washington'daki siyaset sahnesinde Rusya'ya yönelik yeni yaptırım tekliflerinin gündeme gelmesi pek de sürpriz sayılmaz. Fakat Moskova'nın tepkisindeki keskinlik ve doğrudanlık, ilişkilerin hangi noktaya geldiğinin acı bir göstergesi gibi. "İkili diyaloğu baltalama girişimi" - bu ifadeyi hafife almak mümkün değil.
Diplomasinin Dili mi, Savaşın Dili mi?
Rus yetkililerin kullandığı dil gerçekten çarpıcı. Baltalama girişimi... Sanki bir balta ile ilişkileri parçalara ayırmaktan bahsediyorlar. Bu metafor, durumun vahametini anlatmak için belki de en uygun seçim olmuş.
Peki neden şimdi? Neden tam da iki ülkenin en ufak bir ortak zemin aradığı bu dönemde? Cevap basit aslında: Washington'daki bazı çevreler diyaloğun önünü kesmek istiyor. Moskova buna kesinlikle içerlemiş durumda - haklı olarak da içerleyebilir. Sonuçta, bir yandan masaya oturmaktan bahsedip diğer yandan yeni yaptırım teklifleri hazırlamak pek de iyi niyet göstergesi sayılmaz.
Peki Ya Sonrası?
Bu kriz sadece iki ülkeyi değil, küresel dengeleri de etkileyecek türden. Rusya ile ABD arasındaki gerilim artarken, Avrupa başkentlerinde de kaygılı bakışlar var. Kimse yeni bir Soğuk Savaş dönemi istemiyor - en azından açıkça dile getirmiyor.
Moskova'nın mesajı net: Ya dürüst bir diyalog ya da hiç. Bu kadar basit. ABD'nin cevabı ise merakla bekleniyor. Kongre'deki tasarı nihai şeklini alacak mı? Beyaz Saray bu konuda ne düşünüyor? Tüm bu soruların cevapları önümüzdeki günlerde belli olacak.
Bir şey kesin: Diplomasi masasında balta yerine zeytin dalı tercih edilseydi, herkes için daha iyi olurdu. Ama görünen o ki, Washington'daki bazıları hala baltanın cazibesine kapılmış durumda.
