Moskova'dan gelen son açıklama, uluslararası diplomasi arenasında adeta soğuk duş etkisi yarattı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova -kelimenin tam anlamıyla- ateş püskürüyordu.
"NATO üyesi ülkelerin askerlerinden müteşekkil herhangi bir barış gücünün Ukrayna topraklarında varlığını kabul etmemiz mümkün değil" diyor Zaharova, ve ekliyor: "Bu tür önerileri son derece provokatif ve sorumsuzca buluyoruz."
Peki Ya Alternatif Çözümler?
Rus yetkili, sözlerine şöyle devam ediyor: "Eğer gerçekten barışçıl bir çözüm aranıyorsa, öncelikle Ukrayna hükümetinin Donbas bölgesindeki ayrılıkçı yönetimle doğrudan diyaloğa girmesi gerekiyor." Zaharova'ya göre, Batı'nın dayattığı senaryolar değil, bölgesel dinamiklere saygı gösteren adımlar işe yarayacak.
Moskova'nın bu keskin tavrı, aslında daha geniş bir güvenlik endişesinin yansıması. NATO'nun doğuya doğru genişleme politikası, Rusya'nın kırmızı çizgilerinden biri olageldi. Ukrayna'nın potansiyel üyeliği ise, bu korkuyu katbekat artırıyor.
Zaharova'nın dediği gibi: "Batılı ülkeler, Kiev'e silah yağdırmak yerine, onları müzakere masasına oturmaya ikna etmeli." Oldukça net değil mi?
Sonuç Yerine
Diplomatik kanalların gerginliği azaltmak yerine daha da körüklediği bu dönemde, Rusya'nın NATO'ya yönelik bu son uyarısı, ilişkilerin daha da kötüleşebileceğinin işareti. Ukrayna krizi, maalesef çözümden uzak görünüyor.