Moskova'dan gelen ses bu kez gerçekten sert. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova, adeta diplomasi dilinde bir şimşek çaktırdı. İsrail'in Batı Şeria planlarıyla ilgili olarak -ki bu planların hayata geçmesi durumunda neler olabileceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz- çok net konuştu.
Zaharova'nın kelimeleri öyle dikkatle seçilmişti ki, her biri adeta bir diplomatik mermi gibiydi. "İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etme girişimleri" diyordu ve devam ediyordu: "Bu, bölgede yeni bir gerilim dalgasına yol açacak." Aslında 'gerilim' hafif kalıyordu, çünkü konuşulan şey potansiyel bir yangındı.
Diplomasinin Sessiz Çığlığı
Rus yetkililerin bu açıklamayı yaparken ses tonlarındaki o ciddiyeti duyabiliyor musunuz? Sanki her kelimenin altında yılların diplomatik tecrübesi ve bölgeye dair derin bir endişe vardı. Zaharova, İsrail'in bu tür adımlarının uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmayacağını, aynı zamanda -ve belki de daha önemlisi- Filistinli yetkililerle doğrudan görüşmelerin yeniden başlatılması çabalarını da baltalayacağını vurguladı.
Burada mesele sadece toprak anlaşmazlığı değil. Aslında her şey çok daha karmaşık. Rusya'nın uyarısı, bölgedeki kırılgan dengeleri koruma çabasının bir yansıması gibi. Moskova, İsrail-Filistin meselesinde arabuluculuk rolünü sürdürmek istiyor - ki bu rol son yıllarda giderek daha zorlu hale geldi.
Peki Ya Sonuçlar?
Şimdi düşünün: Batı Şeria'nın ilhakı gerçekleşirse ne olur? Rusya'nın dediği gibi, bu sadece bölgesel bir kriz değil, küresel yankıları olan bir deprem yaratabilir. Zaten hassas olan Ortadoğu dengeleri altüst olur. Uluslararası toplumun tepkisi -özellikle de Avrupa Birliği'nin- nasıl şekillenir kim bilir?
Rus yetkililerin altını çizdiği bir diğer nokta da şu: İsrail'in bu planları, Filistin yönetimiyle doğrudan görüşmelerin yeniden başlatılması önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Yıllardır süren barış görüşmelerinin belki de son kırıntılarını da yok edebilir.
Sonuçta ortada basit bir gerçek var: Rusya net konuştu, İsrail net bir şekilde uyarıldı. Şimdi sıra Tel Aviv'de. Bölgeyi yangın yerine çevirebilecek bir hamle yapacaklar mı, yoksa diplomatik uyarıları dikkate alacaklar mı? Cevabı zaman gösterecek ama şunu söyleyebilirim ki, Ortadoğu'da gerilim hiç bu kadar yakın olmamıştı.