Dünya siyaseti, adeta bir gerilim filminden fırlamışçasına yeni bir sahneye hazırlanıyor. Trump'ın Beyaz Saray'a dönüş ihtimali ve Putin'le yeniden başlayabilecek diyalog, uluslararası ilişkilerdeki denklemleri altüst edebilir.
Washington'dan gelen son sinyaller, eski başkanın Rusya'ya karşı beklenenden farklı bir strateji izleyebileceğine işaret ediyor. Diplomatik koridorlarda fısıltılar dolaşıyor: "Yalta'nın ruhu yeniden hayat buluyor mu?" diye.
Küresel Dengelerde Deprem Etkisi
Uzmanların görüşüne göre, Trump'ın olası zaferi Rusya-Ukrayna savaşında beklenmedik bir siyasi çözümün kapısını aralayabilir. Tabii bu, Batı ittifakı içinde ciddi gerilimlere yol açabilir. Avrupa başkentlerinde şimdiden tedirginlik hakim.
Putin'in Trump'la diyaloğa açık olduğu zaten biliniyor. Moskova'daki kaynaklar, Kremlin'in yeni bir döneme hazırlandığını ima ediyor. Peki ya Ukrayna? İşte en büyük soru işareti burada.
Avrupa'nın Endişeli Bekleyişi
Brüksel'deki yetkililer adeta nefeslerini tutmuş durumda. Trump'ın NATO'ya yaklaşımı ve Rusya politikası, Avrupa güvenliğinin temel taşlarını sarsabilir. Fransız bir diplomatın dediği gibi: "Amerika'nın korumasız kalacağı bir senaryoya hazırlıklı olmalıyız."
Alman basını ise çok daha net konuşuyor: "Trump 2.0 dönemi, Avrupa için stratejik bir kabusa dönüşebilir." Özellikle enerji güvenliği ve savunma harcamaları konusunda ciddi fikir ayrılıkları kapıda.
Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?
Ankara'daki gözlemciler, olası Trump-Putin yakınlaşmasının Türkiye'nin manevra alanını genişletebileceğini düşünüyor. Rusya ile Batı arasında denge politikası izleyen Türkiye, bu durumda kilit bir oyuncu haline gelebilir.
Fakat işin bir de riskli tarafı var: ABD-Rusya anlaşması, Türkiye'nin bölgesel etkinliğini sınırlayabilir. Suriye'den Libya'ya kadar uzanan bir coğrafyada Ankara'nın hamleleri yakından izlenecek.
Sonuç olarak, küresel siyaset bir kez daha tarihi bir dönemece giriyor. Trump ve Putin'in potansiyel diyaloğu, sadece iki ülkeyi değil, tüm dünyayı derinden etkileyecek bir dalga yaratabilir. Bekleyip göreceğiz.
