Dünya, adeta bir nükleer satranç tahtasına dönüştü. Taraflar hamle üstüne hamle yapıyor ve küresel gerginlik her geçen gün biraz daha tırmanıyor. İşte tam da bu noktada, eski Başkan Donald Trump'ın Pentagon'a verdiği talimatlar herkesi ayağa kaldırdı.
Olayın detaylarına inecek olursak -ki bu detaylar gerçekten çarpıcı- Trump'ın emriyle Pentagon, nükleer silahların konuşlandırılması konusunda yeni bir strateji geliştirmeye başladı. Bu hamle, Rusya'nın son dönemdeki askeri manevralarına doğrudan bir yanıt niteliği taşıyordu. Sanki bir poker masasında tüm kartlar açılıyor gibiydi.
Küresel Gerilim Tavan Yapıyor
Moskova'nın tepkisi gecikmedi. Rus yetkililer, ABD'nin bu hamlesini "provokatif" olarak nitelendirirken, kendi askeri doktrinlerinde değişiklikler yapabileceklerinin sinyalini verdiler. Ortam o kadar gergindi ki, Soğuk Savaş'ın en kötü günlerini hatırlatan bir atmosfer hakimdi.
Peki bu nükleer restleşme nereye varacak? Uzmanlar, iki süper gücün adeta bir kör dövüşüne girdiğini belirtiyor. Tarafların attığı her adım, uluslararası ilişkilerde yeni bir kriz kapısını aralıyor. Durum ciddi, çok ciddi.
Pentagon'un Yeni Görevi
Trump'ın talimatıyla hareket geçen Pentagon, nükleer caydırıcılık kapasitesini gözden geçirmeye başladı. Aslına bakarsanız, bu hiç de şaşırtıcı değil - Rusya'nın son dönemdeki nükleer tatbikatları ve silah modernizasyon programları Washington'da ciddi kaygılara neden olmuştu.
Olayın bir diğer ilginç yanı ise bu talimatın zamanlamasıydı. Tam da uluslararası arenada diplomatik kanalların tıkandığı bir dönemde gelmişti. Sanki Trump, "Biz hazırız" mesajını vermek istiyordu.
Rusya tarafı ise hiç bekletmedi. Kremlin sözcüleri, ABD'nin bu hamlesinin "istikrarı bozucu" olduğunu açıkladılar. Hatta bazı yetkililer, karşı önlemler alınacağını ima etmekten de çekinmediler. Ortam gerçekten ısınmıştı.
Peki Ya Sonrası?
Bu nükleer gerilimin ne kadar süreceği konusunda kimse net bir şey söyleyemiyor. Bazı analistlere göre bu sadece siyasi bir gösteri, diğerlerine göre ise ciddi bir tehdit. Gerçek şu ki, iki taraf da nükleer kapasitelerini güncellemeye devam ediyor.
Uluslararası ilişkilerde bazen küçük bir kıvılcım büyük yangınlara neden olabilir. Umarım bu sefer durum farklı olur - ama kimse bundan emin değil. Dünya, iki süper gücün bir sonraki hamlesini beklerken nefesini tutmuş durumda.
