11 Eylül Saldırıları: Dünyayı Sarsan O Karanlık Günün 23. Yılında Hala Yanan Acı
11 Eylül Saldırıları: 23 Yıllık Acı ve Değişen Dünya

Havadan gelen o gürültü... Sonra gökyüzünden düşen gölgeler. 11 Eylül 2001 sabahı, New York'taki ikiz kuleler normal bir iş gününe uyanırken kimse o korkunç senaryoyu hayal bile edemezdi. İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birinin yazılacağı o sabah, her şey olağan akışında başladı.

Saatler 08:46'yı gösterdiğinde, American Airlines'ın 11 sefer sayılı uçuşu Kuzey Kulesi'ne çarptı. Sadece 17 dakika sonra, United Airlines'ın 175 sefer sayılı uçuşu da Güney Kulesi'ni vurdu. İnanılması güç bir andı - adeta bir aksiyon filminden fırlamış gibi duran bu sahneler, milyonlarca insanın gözleri önünde canlı yayında gerçekleşiyordu.

Bilanço: Sayılarla 11 Eylül'ün Yıkımı

Resmi rakamlar donuyor insanın içinde: 2.977 masum insan hayatını kaybetti. Kayıp listesinde 90'dan fazla ülkeden insan vardı - evet, bu sadece Amerika'nın trajedisi değil, tüm dünyanın ortak acısıydı. Can kayıplarının 2.753'ü World Trade Center'da, 184'ü Pentagon'da, 40'ı da Pennsylvania'daki uçak kazasında yaşandı.

Kurtarma ekipleri için ise durum daha da içler acısıydı. Yangınlar, çöken binalar, zehirli toz bulutları... 343 itfaiyeci, 72 polis memuru ve 55 askeri personel hayatını kaybetti. Onlar son nefeslerine kadar başkalarını kurtarmak için mücadele ettiler.

Sonrası: Dünya Artık Eskisi Gibi Olmayacaktı

O günden sonra hiçbir şey aynı kalmadı. Havaalanlarındaki güvenlik önlemleri kökten değişti, küresel terörle mücadele politikaları yeniden şekillendi, uluslararası ilişkiler farklı bir boyut kazandı. 11 Eylül sadece binaları yıkmakla kalmadı, insanların güven duygusunu da yerle bir etti.

23 yıl geçti ama acı hâlâ taze. Her yıl düzenlenen anma törenlerinde isimler okunuyor, çanlar çalınıyor, gözyaşları sel olup akıyor. Kaybettiklerimizi hatırlıyoruz - sadece sayılardan ibaret olmadıklarını, her birinin bir hikayesi, bir hayali, sevenleri olduğunu biliyoruz.

Belki de en trajik olanı, o gün doğan çocukların bugün 23 yaşında olması. Hiç tanımadıkları anne-babalarının fotoğraflarına bakarak büyüdüler. İnsanlık olarak unutmamamız gereken bir ders bu: nefretin ne kadar yıkıcı olabileceğinin acı bir kanıtı.