Ortadoğu'da yangın yerine dönen Gazze'de, savaşın görünmeyen yüzüne dair çarpıcı detaylar bir bir ortaya çıkıyor. The New York Times gazetesinin son haberinde ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin boyutları gözler önüne serildi. Anlaşılan o ki, Washington yönetimi sadece diplomatik destekle yetinmiyor.
İşin iç yüzü şu: Amerikan istihbaratı, İsrail'in Gazze'deki hedefleri daha "etkili" vurabilmesi için kendi İHA'larını kullanıyor. Evet, yanlış duymadınız. Bölgede dolaşan Amerikan insansız hava araçları, adeta İsrail'in gözü kulağı olmuş durumda.
Beyaz Saray'ın İkilemi: Ateşkes mi, Hedef mi?
Bu noktada akla şu soru geliyor: Peki neden? Cevap aslında oldukça karmaşık. Biden yönetimi bir yandan ateşkes çağrıları yaparken, diğer yandan İsrail'in operasyonlarını kolaylaştırıcı rol oynuyor. İşin tuhaf tarafı, bu destek tam da ateşkes görüşmelerinin en kritik aşamasında devreye giriyor.
Gazze'deki son durum gerçekten içler acısı. Bölge adeta bir enkaz yığınına dönmüş durumda. İnsani kriz her geçen gün derinleşirken, uluslararası toplumun tepkisi de giderek sertleşiyor. Biden yönetiminin bu ikircikli tutumu, hem içeride hem dışarıda ciddi eleştirilere yol açıyor.
İstihbarat Paylaşımının Perde Arkası
Aslında olan biteni anlamak için istihbarat dünyasının o karanlık koridorlarına biraz göz atmak gerekiyor. Amerikan yetkililer, İsrail'e sağlanan bu desteğin "yanlış hedef vurmalarını engellemek" için olduğunu iddia ediyor. Ancak gerçek bu kadar basit mi?
Şöyle düşünün: Bir taraftan "lütfen sivilleri koruyun" diyorsunuz, diğer taraftan hedef bilgisi sağlıyorsunuz. Bu çelişkili durum, Washington'daki politika yapıcıların da kafasının karışık olduğunu gösteriyor gibi.
Üstelik bu istihbarat paylaşımı sadece basit bir "koordinasyon" değil. İHA'lardan gelen gerçek zamanlı veriler doğrudan İsrail savunma bakanlığına aktarılıyor. Yani işin boyutu oldukça ciddi.
Diplomasi Trafiğinde Son Gelişmeler
Kahire'deki ateşkes görüşmeleri tıkanmış durumda. Tarafların pozisyonları arasında hâlâ uçurum var. Hamas'ın talepleri ile İsrail'in şartları örtüşmüyor. ABD'nin bu süreçteki rolü ise giderek daha fazla sorgulanıyor.
İşin ilginç yanı, Amerikan yetkililer İHA kullanımını doğrulamaktan kaçınıyorlar. "Operasyonel detaylara giremeyiz" tarzı standart açıklamalarla geçiştirmeye çalışıyorlar. Ama NYT'nin kaynakları oldukça güvenilir görünüyor.
Peki ya siviller? Onlar bu istihbarat savaşının neresinde? Maalesef cevap hiç iç açıcı değil. Gazze'deki insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Uluslararası kuruluşların uyarıları ise neredeyse feryada dönüşmüş durumda.
Sonuç olarak, Ortadoğu'daki bu kanlı denklemde yeni bir aktör daha sahneye çıkmış oldu. ABD'nin bu 'arka kapı' desteği, bölgedeki güç dengesini ve diplomasi trafiğini derinden etkileyecek gibi görünüyor. Gerçekten de ilginç zamanlardan geçiyoruz.
