Görünüşe göre eski korkular yeniden gündemde. Washington'dan gelen son istihbarat raporları, Irak'ın derinliklerinde fırtına öncesi sessizliği andıran bir hareketlilik olduğuna işaret ediyor. Kimsenin açıkça söylemek istemediği ama herkesin aklının bir köşesinde tuttuğu bir gerçek bu.
ABD'nin Bağdat'taki diplomatik temsilciliği, resmi kanallardan yaptığı son açıklamada adeta buzdağının görünen kısmını teşhir etti. DEAŞ ve El Kaide'nin bölgede yeniden filizlenmeye başladığına dair 'rahatsız edici' bulgular var. Bu, sıradan bir güvenlik brifinginden çok daha fazlası - bir uyanış çağrısı.
İstihbaratın Ortaya Koyduğu Endişe Verici Tablo
Dedikodular ve sokak söylentileri bir yana, resmi veriler oldukça net konuşuyor. Büyükelçiliğin iç değerlendirmelerine göre, her iki örgüt de son altı ayda kayda değer bir şekilde:
- İnsan kaynağına yatırım yapmaya başladı
- Operasyonel hareketliliklerini artırdı
- Yerel halk üzerindeki psikolojik etkisini güçlendirdi
Bu sadece bir 'olası tehdit' senaryosu değil; sahada somut olarak gözlemlenebilen bir gerçeklik. Ve işin en can sıkıcı yanı? Bu gelişmeler uluslararası toplumun gözleri önünde, adeta perdenin arkasında sessizce ilerliyor.
Peki Ya Sonrası? Olası Senaryolar
Eğer bu eğilim devam ederse - ki istihbarat bunun yüksek olasılık olduğunu söylüyor - önümüzdeki aylarda bölgesel güvenlik açısından hiç de iç açıcı olmayan gelişmelerle karşılaşabiliriz. Yeniden yapılanma, sadece sayısal bir artış anlamına gelmiyor; aynı zamanda operasyonel kapasitede de ciddi bir sıçrama demek.
Büyükelçiliğin vurguladığı bir diğer nokta ise uluslararası işbirliğinin aciliyeti. Tek taraflı önlemlerin yetersiz kalacağı aşikar. Irak hükümetiyle koordineli hareket etmenin önemi, her zamankinden daha kritik bir hal aldı.
Sonuç olarak? Durum ciddi. Belki de sandığımızdan daha ciddi. Ve unutmamak gerekir ki, terör örgütlerinin en sevdiği şey, onları hafife almamızdır.
