
Oğlunu kaybetmenin tarifsiz acısını yüreğinde taşıyan bir anne, terörle mücadele için kurulan komisyonda kelimelerin yetmediği bir konuşmaya imza atti. Gözyaşları içinde anlattığı hikayesi, dinleyenleri derinden sarstı.
"Benim evladım gitti, ama başka evlatlar gitmesin" diyen anne, sesindeki titremeyle mücadelesinin ne denli içten geldiğini gözler önüne serdi. Terör belasının ülkemizin bağrında açtığı yaralara parmak bastı.
Bir Annenin Yürek Burkan Çağrısı
Komisyondaki konuşmasında, oğlunun şehit edilmesinin ardından yaşadığı acıyı kelimelere dökmekte zorlandığı anlar oldu. "Terörün karanlık yüzünü en acı şekilde gördüm" diyerek, bu illetle mücadelenin bir vatan borcu olduğunu vurguladı.
PKK'nın hunharca eylemlerine değinirken, "Bu acıları yaşayan bir anne olarak diyorum ki: Terörle mücadele şart!" ifadelerini kullandı. Sözleri, salondaki herkeste derin bir sessizlik oluşturdu.
Terörsüz Bir Gelecek Hayali
Konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden biri, terörsüz bir Türkiye hayali oldu. "En büyük dileğim, hiçbir annenin evlat acısı yaşamaması" diyerek, bu uğurda verilen mücadelenin önemine dikkat çekti.
Mehmetçiğin terörle mücadeledeki rolünü överek, "Onlar sayesinde huzur içinde uyuyabiliyoruz" dedi. Güvenlik güçlerine desteğin artarak devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplumsal Dayanışma Vurgusu
Anne, terörle mücadelede toplumsal birlik ve beraberliğin kritik önem taşıdığına değindi. "Tek yürek olursak, terörü mağlup ederiz" mesajını verdi.
Son olarak, tüm annelere seslenerek, "Evlatlarımız için el ele vermeliyiz" çağrısında bulundu. Terörün ancak topyekün bir mücadeleyle yenilebileceğini söyledi.
Bu dokunaklı konuşma, terörle mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin değil, tüm toplumun ortak meselesi olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bir annenin yürek burkan hikayesi, mücadelenin ne denli hayati olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.