
İstanbul'un tarihi dokusunda yankılanan bir ses, tüm dünyaya ulaşmak için yola çıktı. Dünya Alimler Birliği, Ayasofya Camii'nde düzenlenen törenle o kadar etkileyici bir bildiriye imza attı ki, insanlığın vicdanını sarsacak türden.
Bildiriyi okuyan Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği'nin sesindeki titremeyi duyarsınız âdeta. Kelimeler öyle seçilmiş ki, her biri Gazze'de yaşanan trajedinin ağırlığını taşıyor. "Bu sadece bir metin değil" diyor adeta, "insanlığa yapılmış bir yakarış."
Uluslararası Topluma Sert Çağrı
Metnin satır aralarını okuduğunuzda, alimlerin ne kadar öfkeli olduğunu hissedebiliyorsunuz. BM ve uluslararası kuruluşlara yönelik eleştiriler o kadar keskin ki, adeta diplomatik nezaket perdesini yırtıyor. "Artık yeter!" diye haykırıyorlar sanki.
Şu cümleler particularly çarpıcı: "Dünya üçüncü bir dünya savaşının eşiğinde. Gazze'de olanlar sadece Filistinlilere değil, tüm insanlığa yapılıyor." Korkutucu ama bir o kadar da gerçekçi bir uyarı.
Somut Talepler ve Acil Çözüm Önerileri
Bildiride sadece eleştiri yok elbette. Sonuç kısmında sıralanan maddeler, durumun aciliyetini gözler önüne seriyor:
- İnsani yardım koridorlarının derhal açılması
- Savaş suçu işleyenlerin yargı önüne çıkarılması
- BM'nin etkin şekilde devreye girmesi
- İsrail'e yönelik uluslararası yaptırımlar
Dr. el-Karadaği'nin şu sözleri ise hafızalara kazınacak türden: "Bugün Gazze'de olan, yarın başka bir yerde olabilir. Sesimiz yeterince yüksek çıkmıyor belki ama vicdanımız rahat değil."
Ayasofya'nın bin yıllık tarihi duvarları, bir kez daha insanlığın acılarına tanıklık etti. Bu sefer umut vaaz etmek yerine, acil eylem çağrısı yapıyor. Dünya kulak vermeli mi? Sanırım artık seçme şansımız kalmadı.