Habertürk ekranlarının tanıdık yüzü Bercan Tutar, dün akşam yayınlanan programda kelimenin tam anlamıyla yürekleri dağlayan bir konuya parmak bastı. İsrail'in Gazze'de yarattığı yıkım ve insanlık dramı, onun anlatımıyla bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya serildi.
Ve işin en dehşet verici yanı? Gördüklerimiz, duyduklarımız, aslında yaşananların yalnızca ufacık bir parçası. Bercan Tutar'ın ifadesiyle, "buzdağının suyun üstünde kalan görünen kısmı" sadece.
Perdenin Ardındaki Korkunç Gerçekler
Ekranlara yansıyan o kareler – enkaz altındaki çocuklar, bombalanan hastaneler, ağlayan anneler – aslında yaşanan vahşetin belki de en hafif kısmını oluşturuyor. Bercan Tutar, meselenin özüne iniyor ve asıl trajedinin bizim göremediğimiz, medyanın göster(e)mediği o sahnelerde yaşandığını vurguluyor. İşte bu noktada insanın içini bir burukluk kaplıyor.
Ortadoğu'nun bu kadim topraklarında yaşananlar, ne yazık ki uluslararası arenada gereken karşılığı bulamıyor. Tutar'ın da altını çizdiği gibi, diplomasi kanalları tıkanmış durumda ve bu sessizlik, adeta yaşanan zulme ortak olmak anlamına geliyor. Dünya ne zaman uyanacak?
Bir Ekran Yüzünün Sessiz Çığlığı
Bercan Tutar, sadece bir haber sunucusu olmanın çok ötesine geçerek, adeta bir vicdan sesi oluyor bu akşam. Kelimeleri öyle güçlü, vurgusu öyle yerinde ki, izleyeni hem düşündürüyor hem de derinden sarsıyor. "Burada anlatılanlar," diyor ve devam ediyor, "aslında yaşanan insanlık trajedisinin yalnızca küçük bir fragmanı."
Peki ya geri kalan? O karanlık perdenin arkasında neler olup bitiyor? Kim bilir...
Bu yayın, aslında hepimize bir ayna tutuyor. Seyirci olarak kalmaya, sadece izlemeye ve üzülmeye devam mı edeceğiz? Yoksa bu sessiz çığlığa bir ses olmak için harekete geçmenin, en azından bu gerçekleri duyurmanın bir yolunu mu bulacağız? Cevabı herkese kalmış.
Bercan Tutar'ın o etkileyici sunumuyla, bir kez daha anlıyoruz ki Gazze'de yaşananlar basit bir siyasi çatışmanın çok ama çok ötesinde. Bu, insanlığa karşı işlenen bir suç ve dünyanın geri kalanı buna sessiz kaldıkça, tarih hepimizi sorguya çekecek.
