Bugün, Türkiye'nin güvenlik tarihine altın harflerle yazılacak bir gün daha. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yaptığı o tarihi açıklama, adeta bir dönüm noktası niteliğinde. Terörle mücadelede -inanılmaz ama gerçek- yeni ve kritik bir eşiğin daha geride bırakıldığını duyurdu.
Yılmaz'ın konuşmasındaki o samimi, gururlu ton hâlâ kulaklarda. "Artık terör örgütlerinin belini kırdık" derkenki o kararlı ifade, yıllardır bu uğurda verilen mücadelenin meyvelerini topladığımızı gösteriyor sanki. Kim derdi ki, o karanlık günlerden bugünlere geleceğiz?
Operasyonların Seyri Değişiyor
Gelinen noktada istihbaratın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Yılmaz'ın altını çizdiği gibi, son dönemdeki operasyonlarda elde edilen başarılar rastgele değil. Aksine, her biri titizlikle planlanmış, adeta satranç hamleleri gibi düşünülmüş operasyonlar.
Peki ne değişti? Aslında her şey. Artık terör örgütleri eskisi gibi nefes alamıyor, hareket edemiyor. İçeride ve dışarıda yürütülen eş zamanlı operasyonlar sayesinde adeta çember daraltılmış durumda. Bu, sıradan bir başarı hikayesi değil - bu, bir milletin azminin zaferi.
Yeni Dönem Stratejileri
Gelelim en can alıcı noktaya: Bundan sonra ne olacak? Yılmaz'ın işaret ettiği üzere, yeni dönemde terörle mücadele stratejileri daha da güçlenecek. İstihbarat paylaşımı, teknolojik imkanların kullanımı ve uluslararası işbirliği konularında ciddi adımlar atılıyor.
- Son teknoloji gözetleme sistemleri
- Gelişmiş istihbarat ağları
- Uluslararası koordinasyonun artırılması
- Siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi
Bu maddeler sadece kağıt üzerinde kalmıyor, sahada somut sonuçlar veriyor. Nitekim son operasyonlarda ele geçirilen silah ve mühimmat miktarı bunun en net göstergesi.
Vatandaşın Morali Yüksek
Sokaktaki vatandaşın yüzündeki o rahatlamayı görmek her şeye değer. Artık insanlar daha güvenle dolaşıyor, çocuklar daha huzurlu uyuyor. Bu, belki de en büyük kazanç. Yılmaz'ın da vurguladığı gibi, asıl hedef vatandaşın huzurunu sağlamak.
Ancak şunu unutmamak lazım: Terörle mücadele bitmiş değil. Evet, önemli bir mesafe katettik ama yolun sonu değil. Nitekim Yılmaz'ın uyarısı da bu yönde - rehavete kapılmak yok!
Sonuç olarak, bugün açıklanan gelişmeler Türkiye'nin güvenlik alanındaki kararlılığının bir yansıması. Terörsüz bir Türkiye hayali günden güne gerçeğe dönüşüyor. Ve inanıyorum ki, bu yolda atılan her adım bizi hedefe biraz daha yaklaştırıyor.