Suriye'nin başkenti Şam'da, terör örgütü DEAŞ'a yönelik kritik bir operasyon gerçekleştirildi. Suriye iç güvenlik birimleri ile ABD liderliğindeki Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu'nun ortak çalışması sonucu, örgütün sözde Şam valisi olarak bilinen üst düzey bir isim ele geçirildi.
Ortak Operasyonun Hedefindeki İsim: "Ebu Ömer Tayba"
Operasyonun başarıyla sonuçlanmasıyla birlikte 25 Aralık 2025 tarihinde, DEAŞ'ın Şam'daki sözde yöneticisi konumundaki Taha ez-Zubi yakalandı. "Ebu Ömer Tayba" kod adını kullanan Zubi'nin, bazı yardımcılarıyla birlikte tutuklandığı bildirildi. Suriye'nin resmi devlet televizyonu El-İhbariyye, haberi İçişleri Bakanlığı'ndaki bir kaynağa dayandırarak duyurdu.
Uzun Süreli Takip ve Muaddamiyye Operasyonu
Konuya ilişkin açıklama yapan Şam Kırsalı İç Güvenlik Komutanı Ahmed Dalati, olayın arka planını paylaştı. Dalati, uzun bir takip sürecinin ardından, Muaddamiyye ilçesinde DEAŞ'a ait bir hücreye yönelik operasyon düzenlendiğini ifade etti. Bu operasyona Suriye İçişleri Bakanlığı, Genel İstihbarat ve koalisyon güçlerinin birlikte katıldığı aktarıldı.
Komutan Dalati'nin verdiği bilgiye göre, operasyon sırasında yakalanan Taha ez-Zubi ve yardımcılarının üzerlerinde patlayıcı yelekler bulunuyordu. Bu durum, gözaltına alma sürecinin ne kadar riskli olduğunu gözler önüne serdi.
Terörle Mücadelede Önemli Bir Adım
DEAŞ'ın bölgesel yapılanmasında "vilayet" olarak adlandırdığı idari birimlerin valileri, örgüt içinde son derece önemli pozisyonlar. Şam sözde valisinin yakalanması, terör örgütünün hem lojistik hem de yönetim ağına ağır bir darbe vurulduğu anlamına geliyor. Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile Suriye güvenlik güçlerinin bu ortak harekatı, bölgedeki terör unsurlarına karşı işbirliğinin devam ettiğinin de bir göstergesi.
Olay, Suriye'nin resmi haber ajansı SANA tarafından da teyit edildi. Yakalanan terör sorumlusu ve grubunun, yargı sürecinin başlatılması için ilgili makamlara teslim edildiği belirtildi. Bu gelişme, DEAŞ'ın kalıntılarına yönelik mücadelenin sürdüğünü ve bölgedeki güvenlik aktörleri arasında istihbarat paylaşımı ile operasyonel koordinasyonun hala mümkün olduğunu ortaya koydu.
