Dünya, gece gökyüzünü aydınlatan füze ışıklarıyla uyandı. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı, savaş teknolojisinin geldiği noktayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Ve bu gösterinin ana karakteri hiç şüphesiz Çelik Kubbe'ydi.
Uluslararası basının satırlarına yansıyan ortak görüş şu: İsrail'in hava savunma sistemi, beklenenden çok daha etkili performans sergiledi. The Washington Post'un vurguladığı gibi, "İsrail ve müttefikleri, İran'ın 300'den fazla insansız hava aracı, balistik füze ve seyir füzesini havada imha etmeyi başardı." Oldukça etkileyici, değil mi?
Medyanın Gözünden Çelik Kubbe
Financial Times, olayı tam bir "askeri başarı" olarak nitelendirirken, The Wall Street Journal daha da ileri giderek İsrail'in bu zaferinin bölgesel dengeleri kökten değiştirebileceğini ima ediyor. Bölge uzmanlarına göre, bu savunma başarısı İsrail'e önemli bir stratejik avantaj sağlamış durumda.
BBC'nin analizi ise işin bir başka boyutuna dikkat çekiyor: "İsrail, İran'ın doğrudan saldırısına karşı koyma kapasitesini kanıtladı." Bu cümle aslında her şeyi özetliyor. Ortadoğu'da güç gösterisi her zaman kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.
Sayılarla Savunma Başarısı
İsrail ordusunun açıklamalarına göre, saldırıların %99'u başarıyla etkisiz hale getirildi. Evet, yanlış duymadınız - neredeyse tamamı! Bu istatistik, savunma teknolojisinde ulaşılan seviyeyi gösteren olağanüstü bir rakam.
- İran'ın 170 insansız hava aracı imha edildi
- 30'dan fazla seyir füzesi havada vuruldu
- 110'u aşkın balistik füze tehdidi bertaraf edildi
Aslında bu rakamlar tek başına bile Çelik Kubbe'nin ne denli etkili bir savunma sistemi olduğunu anlatmaya yetiyor. Ama işin arka planında daha derin stratejiler yatıyor.
Uluslararası Diplomasi ve Bölgesel Yansımalar
The New York Times'ın vurguladığı üzere, İsrail bu saldırıya yanıt vermekte temkinli davranıyor. Neden mi? Çünkü uluslararası diplomasi satranç tahtasında her hamle çok kritik öneme sahip.
İsrail'in müttefikleri - özellikle de ABD - İran'a karşı dengeli bir politika izlenmesi konusunda açıklamalar yapıyor. Fransa ve İngiltere gibi ülkeler ise bölgesel gerilimin tırmanmasından ciddi endişe duyduklarını belirtiyor.
Bu durum aslında modern savaşın doğasını da gözler önüne seriyor: Artık sadece füze ve drone'lar değil, aynı zamanda diplomatik manevralar ve uluslararası kamuoyu da savaş alanının bir parçası.
Ortadoğu'nun bu karmaşık denkleminde, Çelik Kubbe sadece bir savunma sistemi olmanın ötesine geçmiş durumda. O artık bölgesel güç dengesini şekillendiren stratejik bir unsur. Dünya basını da bu gerçeğin farkında - kalemlerini bu yeni durumu analiz etmek için şimdiden hazırlamışlar bile.
