
Dünya, Gazze'de yaşanan insanlık dramını konuşurken, bu vahşetin arkasındaki isimlerden biri olan bir ABD'li asker, kendi ülkesinde bile kabul görmedi. Adeta bir kâbus gibi çöken bu gerçek, herkesi şaşkına çevirdi.
İsrail ordusuna verdiği destekle bilinen bu asker, şimdi ABD'de bile istenmeyen adam ilan edildi. Sanki bir kara mizah senaryosu gibi, kendi halkı tarafından dışlanan bu isim, uluslararası arenada da büyük bir tepkiyle karşı karşıya.
Gazze'deki Kıyımın Sessiz Tanıkları
Gazze'de yaşananlar, insanlık tarihinin kara lekelerinden biri olarak hafızalara kazındı. Çocuklar, kadınlar, masum siviller... Hepsi birer istatistik olmanın ötesinde, hayatları karartılan insanlardı. Ve bu trajedinin arkasında, bazı güçlerin kirli elleri vardı.
ABD'li askerin bu süreçteki rolü, adeta buz dağının görünen yüzüydü. İsrail ordusuna sağladığı destek, uluslararası hukuku hiçe sayan bir tavırdı. Peki, bu kadar açık bir insanlık suçuna ortak olmak, nasıl bir vicdanla açıklanabilir?
Kendi Ülkesinde İstenmeyen Adam
ABD'de yaşayan vatandaşlar, bu askerin ülkeye dönmesini istemedi. Sanki bir lanetli gibi, kendi topraklarında bile kabul görmeyen bu isim, artık herkesin hedef tahtasında. Sosyal medyada başlayan tepkiler, kısa sürede büyük bir dalgaya dönüştü.
"Bizim ülkemizde böyle insanlara yer yok" diyen bir vatandaş, aslında herkesin diline dolanan gerçeği haykırıyordu. İnsanlık suçlarına ortak olanlar, artık hiçbir yerde güvende değildi.
İsrail Ordusuna Ölüm Desteği
Bu askerin İsrail ordusuna sağladığı destek, sadece silah ve lojistikle sınırlı değildi. Adeta bir ölüm makinesine çarklarını yağlayan bir dişli gibi, Gazze'deki katliamın parçası oldu. Uluslararası hukuk, insan hakları, evrensel değerler... Hepsi bir kenara atılmıştı.
Şimdi ise kendi ülkesinde bile yüzüne bakılmayan bu isim, belki de ilk kez yaptıklarının bedelini ödüyor. Ama Gazze'de yaşananların telafisi mümkün mü? İşte asıl soru bu...