
İsrail ordusundan gelen son açıklama, Gazze'deki durumun ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Resmi kanallardan yapılan duyuruya göre, dün akşam saatlerinde Gazze'nin güney kesimlerinde meydana gelen şiddetli çatışmalarda dört İsrail askeri daha hayatını kaybetti.
Olay, aslında herkesin nefesini tuttuğu bir bölgede yaşandı – Rafah. Burası son dönemde adeta bir barut fıçısına dönmüş durumda. Askeri kaynaklar, ölen askerlerin öncü bir birlikte görev yaptığını ve pusuya düşürüldüklerini belirtiyor. Tabii resmi açıklamalar her zaman her detayı vermiyor, değil mi?
Şimdi, şu rakamlara bir bakalım. Bu son kayıplarla birlikte, İsrail'in Gazze'ye dönük geniş kapsamlı operasyonlarında hayatını kaybeden asker sayısı 323'e yükseldi. 323 can! Bu sadece bir istatistik değil, ardında yüzlerce yas tutan aile demek. Ve işin daha da acı tarafı, bu rakama ek olarak en az 1800 askerin de yaralandığı ifade ediliyor.
Peki Ya Sonrası?
Ortadoğu denkleminde hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Her askeri kayıp, siyasi arenada yeni gerilimlere kapı aralayabilir. İsrail hükümeti, kamuoyuna yönelik açıklamalarında 'operasyonların devam edeceği' mesajını veriyor. Ancak sokaktaki insanın sabrının giderek tükendiği de aşikar.
Bölgeden gelen görüntüler – ki çoğu sosyal medyaya düşüyor – insanın içini acıtıyor. Kimin ne için savaştığı bir yana, aslolan insan hayatı değil mi? Askerler de birer evlat, baba, kardeş sonuçta. Her iki tarafta da yaşanan kayıplar, bu kanlı çatışmanın ne zaman son bulacağı sorusunu akıllara getiriyor. Cevabı olmayan bir soru bu maalesef.
Uluslararası toplumun tepkisi ise – her zamanki gibi – oldukça cılız. Birleşmiş Milletler'den gelen 'endişe' ifadeleri, sahada yaşanan vahşeti durdurmaya yetmiyor. Bölge ülkeleri ise kendi iç siyaset hesaplarını yapmaktan öteye geçemiyor. Kısır döngü devam ediyor yani.