Gazze'de gece yarısı başlayan ve sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden İsrail saldırıları, adeta bir kabusa dönüştü. İnsanlar uykularında yakalandı bu acımasız saldırılarda. Ve şimdi... 57 can gitti. Geride yıkılmış aileler, parçalanmış hayatlar bırakarak.
Ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olması ise işin en trajik yanı. Sanki savaşın kuralları tamamen unutulmuş gibi. Evler, sığınaklar, hatta hastaneler bile hedef haline geldi bu saldırılarda. İnsanın içi acıyor gerçekten.
Sayılar Soğuk, Gerçekler Daha Soğuk
Resmi rakamlar 57 ölüden bahsediyor ama biliyor musunuz, her bir rakamın arkasında bir hikaye var. Annesini kaybeden çocuklar, çocuklarını kaybeden anneler... Bu sayılar soğuk geliyor kulağa ama gerçek çok daha acımasız.
Yaralı sayısının 100'ü aştığı söyleniyor. Hastaneler zaten kapasitenin çok üzerinde çalışıyor. İlaç yok, ekipman yok, doktorlar bitap düşmüş durumda. Durum gerçekten vahim.
Uluslararası Tepkiler: Sessizlik Çığlığı
Dünya ne yapıyor peki? Genellikle olduğu gibi, çok da bir şey yapmıyor. Bazı ülkeler 'endişelerini' dile getiriyor, bazıları 'tarafları sakin olmaya' çağırıyor. Ama Filistinliler için bu sözler havada kalıyor. Eylem yok, somut adım yok.
BM yetkilileri her zamanki açıklamaları yapıyor: "Şiddeti kınıyoruz, insan hakları ihlallerinden endişeliyiz." Ama Filistinliler için bu sözlerin bir anlamı kalmadı artık. Onlar eylem bekliyor, somut adımlar.
Bölgedeki Gerilim Tırmanıyor
Bu son saldırılarla birlikte bölgedeki gerilim yeniden tırmandı. İsrail yetkililer saldırıların 'terör hedeflerine' yönelik olduğunu iddia etse de, ölen siviller bu iddiayı tartışmalı hale getiriyor.
Filistin tarafı ise uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor. "Artık yeter" diyorlar. Kaç can daha gitmeli? Kaç çocuk daha ölmeli? Sorular havada asılı kalıyor.
Gece yarısı başlayan bombalar... Sabaha kadar süren çığlıklar... Ve 57 melek artık aramızda değil. Dünya izliyor, biz yazıyoruz, onlar ölüyor. Bu kısır döngü ne zaman bitecek? Kim bilir...