
Dünya yeniden kan ve barut kokusuna boğuldu. Gazze Şeridi'nde durum içler acısı—adeta bir kıyamet senaryosu yaşanıyor. Siyonist rejim olarak bilinen İsrail ordusu, uzun süredir masada olan işgal planlarının ilk evresini devreye soktu. Ve sonuç? Tam bir yıkım.
Bölge resmen 'tehlikeli savaş bölgesi' ilan edildi. Peki bu ne anlama geliyor? Sivil yerleşim alanları, okullar, hastaneler—neredeyse her yer hedef haline geldi. İsrail güçleri, adeta bir öfke seliyle her yeri ateşe veriyor. Yangınlar, enkazlar ve çığlıklar... Gazze'den gelen görüntüler yürek burkuyor.
Planlı Yıkım: Adım Adım İşgal Stratejisi
İsrail'in bu hamlesi aslında yeni değil. Uzun zamandır devam eden gerilimin, planlı bir şekilde son aşamaya taşınması. Askeri yetkililer, işgal planının ilk aşamasının hayata geçirildiğini doğruladı. Peki sonraki adımlar ne olacak? Kimse tam olarak bilmiyor ama tahminler pek iç açıcı değil.
Gazze'de yaşayan insanlar—sıradan aileler, çocuklar, yaşlılar—bir anda kendilerini cehennemi bir senaryonun ortasında buldular. Evlerinden oluyorlar, canlarından oluyorlar. Uluslararası toplum ise—her zamanki gibi—seyirci kalmakla yetiniyor. Sessizlik, çığlıkları boğuyor.
Yangın ve Yıkım: Görgü Tanıklarının Anlattıkları
Bölgeden kaçabilen ya da iletişim kurabilen birkaç kişinin anlattıkları, durumun vahametini gözler önüne seriyor. "Her yer yanıyor" diyor bir tanık, sesi titreyerek. "Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi. Bombardıman bir an olsun durmuyor."
İsrail ordusunun kullandığı silahlar ve taktikler, sivil kayıpları artırıyor. Belki de artırmak hedefleniyor—kim bilir? Zaten bölgeyi 'tehlikeli savaş bölgesi' ilan etmek de, bu tür operasyonları meşrulaştırma çabası gibi duruyor.
Peki ya insan hakları? Uluslararası hukuk? Bunlar artık sadece kağıt üzerinde kalan kavramlara dönüşmüş durumda. Güçlü olanın kural koyduğu, zayıf olanın can verdiği bir senaryo... Maalesef tanıdık geliyor, değil mi?
Bölgesel ve Küresel Etkiler: Sonuçlar Ne Olacak?
Bu saldırılar sadece Gazze ile sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Orta Doğu—zaten bir barut fıçısı—yeniden alev almaya hazırlanıyor. Komşu ülkelerden gelen tepkiler sertleşiyor, protestolar artıyor. Küresel güçler ise ikiyüzlü politikalarını sürdürüyor.
Bir yanda insani dram, diğer yanda siyasi hesaplar... Dünya, yine masum insanların hayatları pahasına satranç tahtasına dönmüş durumda. Peki bu oyunun sonu nereye varacak? Tahmin etmesi zor—ama kaybeden hep aynı olacak: siviller.
Gazze'de yaşananlar, aslında modern savaşın çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi. Teknoloji ilerliyor, silahlar gelişiyor ama insanlık—maalesef—yerinde sayıyor. Belki de geriye gidiyor. Bu gidişat nereye varır? Kimse bilmiyor ama endişe verici olduğu kesin.