Yine kan, yine gözyaşı, yine kaybedilen masum hayatlar... Gazze'de insanlık adına yüzkarası bir tablo daha yaşandı. İsrail güçlerinin düzenlediği son saldırı, onlarca ailenin yüreğine ateş düşürdü.
Aralarında henüz hayatın baharında olan çocukların da bulunduğu 19 Filistinli, İsrail'in bombalarına kurban gitti. Ölüm yağmuru altında kalan bölge sakinleri, bir kez daha uluslararası toplumun sessizliğine mahkum edildi.
Çocukların Son Oyunu
Oyun oynamak için sokakta olmaları gereken minik bedenler, bugün enkaz altında cansız yatıyor. Kaç çocuğun hayali, İsrail'in 'hedef gözetlediğini' iddia ettiği saldırılarla son buldu? Kim bilir...
Bölgeden gelen görüntüler -eğer dayanabilirseniz izleyin- insanın içini parçalıyor. Annelerin feryatları, babaların çaresizlik içinde saçlarını yolması, kardeşini kaybeden küçük bir kızın donuk bakışları... Bu görüntüler, modern dünyanın utanç albümüne bir yaprak daha ekliyor.
Uluslararası Sessizlik
BM'nin 'endişe duyduğunu' açıklaması neyi değiştiriyor? Hiçbir şey! Diplomasi denen o lüks odalarda alınan kararlar, Gazze'deki acıyı dindirmiyor. Dünya liderleri her zamanki gibi 'tarafsız' açıklamalarla olayı geçiştiriyor.
Peki ya insanlık? Vicdanlar rahat mı? Geceleri başımızı yastığa koyup rahat uyuyabiliyor muyuz? Bu soruları kendimize sormak zorundayız.
Rakamların Arkasındaki Trajedi
19 ölü... Soğuk bir istatistik gibi görünebilir ama her biri bir dünya demek. Her biri umutları, hayalleri, sevenleri olan insanlar. İsrail'in 'hedef teröristler' retoriği, masum çocukların hayatını geri getiremez.
Yaralı sayısının 50'yi aştığı belirtiliyor - ki bu rakamın artmasından korkuluyor. Hastanelerin durumu? Zaten yetersiz olan sağlık sistemi, bu yeni yaralı akınına nasıl dayanacak?
Filistinliler için normalleşen bu vahşet, asla normal olmamalı. Dünya bu zulme seyirci kalmamalı. Bugün Gazze'de sönen her bir can, yarın hepimizin insanlığını sorgulatacak.
