Gece yarısından sonra Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde gökyüzünü aydınlatan o korkunç ışıklar... Sonra gelen o ses - önce bir uğultu, ardından göğsünüzü sarsan bir patlama. Ve sonra... sessizlik. Tuhaf, ağır, iç karartıcı bir sessizlik.
İsrail ordusunun düzenlediği bu saldırıda -kelimenin tam anlamıyla- onlarca masum insan hayatını kaybetti. Ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğu söyleniyor. Can pazarına dönen bölgede insanlar sevdiklerinin cesetlerini enkaz altından çıkarmaya çalışırken, uluslararası toplum da olaylara tepkisiz kalamadı.
Uluslararası Tepkiler: 'Bu Kadarına Artık Dur Denmeli'
Türkiye'den gelen açıklamalar oldukça net. Dışişleri Bakanlığımız, bu saldırıyı 'insanlık dışı' olarak nitelendirdi. Açıklamada şu ifadeler dikkat çekici: "Masum sivillerin hedef alınması kabul edilemez. Uluslararası hukukun ihlali karşısında sessiz kalmayacağız."
Peki ya diğer ülkeler? Onlar da benzer tepkiler veriyor ama -dürüst olalım- bu tepkiler ne kadar işe yarıyor? Bölgedeki şiddet sarmalı her geçen gün daha da derinleşirken, diplomasi masalarında çözüm arayışları tıkanmış durumda.
Yerel Halkın Çığlığı: 'Nereye Kaçalım?'
Refah'ta yaşayan bir baba, enkaz altından çıkarılan küçük kızının cansız bedenine sarılırken şu soruyu soruyordu: "Biz artık nereye gidebiliriz?" Gerçekten de Gazze'de güvenli yer kalmadı. İnsanların sığınabileceği, kendini güvende hissedebileceği bir karış toprak bile yok.
Bölgedeki insani durum giderek kötüleşiyor. Temiz su, gıda ve ilaç sıkıntısı had safhada. Hastaneler -eğer ayaktaysa- ağır yaralılarla dolup taşıyor. Doktorlar ise imkansızlıklar içinde mücadele ediyor.
Siyasi Analiz: Gerilim Tırmanıyor
Uzmanlara göre bu son saldırı, bölgedeki gerilimi tehlikeli bir noktaya taşıdı. İsrail'in hedeflerinin ne olduğu tam olarak bilinmezken, Hamas'tan da henüz net bir açıklama gelmedi. Ancak şu kesin: tarafların birbirini daha fazla provoke etmesi durumunda çatışmaların kontrolden çıkma ihtimali var.
Ortadoğu'daki bu yangına bir an önce müdahale edilmezse -ki bence biraz geç kalındı bile- sonuçları çok daha ağır olabilir. Bölgesel bir savaş senaryosu artık sadece bir 'korku hikayesi' değil, maalesef giderek daha olası hale geliyor.
Peki ne olacak şimdi? BM Güvenlik Konseyi acil toplanıyor, ülkeler birbirlerini suçluyor, sosyal medyada hashtag'ler trend oluyor... Ama Gazze'de insanlar hâlâ enkaz altında. Hâlâ çocuklarını kaybeden annelerin feryatları yankılanıyor. Ve biz -dünya olarak- seyretmeye devam ediyoruz.
