
Bir zamanların canlı şehri Gazze, şimdilerde adeta bir hayalet kent. Dünya, gözünün önünde yaşanan bu trajediyi izlemekle yetiniyor. Sanki bir distopya filminin setindeyiz, ama burası gerçek... Çok acı bir gerçek.
Son operasyonlarla birlikte ölü sayısı korkunç bir hızla artıyor. Hastaneler yaralılarla dolup taşarken, morglar ise artık cesetleri alamayacak durumda. "Durun!" diye bağıran sesler, silah gürültüleri arasında kaybolup gidiyor.
Uluslararası Toplumun Sessizliği
BM raporlarına göre son bir haftada 150'den fazla sivil hayatını kaybetti. Peki dünya ne yapıyor? Diplomatik koridorlarda yankılanan boş sözler dışında pek bir şey değil. Sanki birileri "Biraz daha bekleyelim, belki kendiliğinden durur" diye düşünüyor.
Bölgeden gelen son görüntüler yürek parçalayıcı:
- Okul bahçesinde oynarken vurulan çocuklar
- Enkaz altından çıkarılan yaralıların çığlıkları
- Evlerini kaybeden ailelerin çaresiz bakışları
Yeni İşgal Stratejisi Ne Getiriyor?
Askeri uzmanlara göre son dönemde uygulanan "yıpratma taktiği" bilinçli olarak sivil kayıpları artırıyor. Öyle ki, bazı mahallelerde neredeyse ayakta tek bir bina bile kalmamış durumda. "Güvenlik operasyonu" adı altında yapılanlar, aslında kitlesel bir yerinden etme politikası gibi duruyor.
Bölge sakinlerinden 45 yaşındaki Muhammed'in sözleri durumu özetliyor: "Önce elektriğimizi kestiler, sonra suyumuzu, şimdi de hayatlarımızı alıyorlar. Dünya bunu nasıl görmüyor?"
Peki ya insani yardım? Uluslararası kuruluşların bölgeye girişi neredeyse imkansız hale getirilmiş durumda. Kızılhaç yetkilileri, "Yardım konvoylarının bile hedef alındığını" belirtiyor.