Gözlerini korkunç bir gerçeğe açtı dünya... Gazze'de devam eden insanlık dramında rakamlar artık soğuk istatistiklerin çok ötesine geçti. Resmi kaynakların aktardığına göre, İsrail ordusunun saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 64 bini aşmış durumda. Bu, neredeyse tamamı sivil olan insanların trajedisi.
Ortadoğu'nun bu küçük toprak parçasında yaşananlar, modern zamanların en karanlık sayfalarından biri olarak tarihe geçiyor. Bölgeden gelen görüntüler ve haberler insanın yüreğini burkuyor – evler yıkılmış, hastaneler çalışamaz hale gelmiş, çocuklar en temel ihtiyaçlardan mahrum.
Uluslararası Toplumun Sessizliği
Peki uluslararası toplum ne yapıyor? Bu sorunun cevabı maalesef içler acısı. Birleşmiş Milletler'in çağrıları, Avrupa Birliği'nin 'endişe ifadeleri' ve Arap ülkelerinin protestoları, İsrail'in operasyonlarını durdurmaya yetmiyor. Sanki dünya, Gazze'de yaşananlara karşı bir körlük yaşıyor.
Aslında durum daha vahim: bazı Batılı ülkeler İsrail'e açıkça destek veriyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin askeri yardımları devam ederken, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler de 'İsrail'in kendini savunma hakkı'ndan bahsediyor. Peki ya Gazze'nin kendini savunma hakkı? Bu soru cevapsız kalıyor.
İnsani Durum: Felaketin Boyutları
Rakamlar soğuk geliyor kulağa, ama her bir sayının arkasında bir insan hikayesi var. 64 binden fazla ölü... Bunların neredeyse yarısı kadın ve çocuk. Yaralı sayısı ise 100 bini aşmış durumda – ki bu sayı her saat artıyor.
- 1.8 milyondan fazla insan evsiz kaldı
- Tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle yaralılar tedavi edilemiyor
- Temiz su ve gıda erişimi neredeyse yok
- Salgın hastalık riski her geçen gün artıyor
BM yetkilileri durumu 'kitlesel bir insani felaket' olarak tanımlıyor. Ama bu tanım bile yaşananların şiddetini tam olarak yansıtmıyor. Gazze adeta bir açık hava hapishanesine dönmüş durumda – hem de dünyanın gözü önünde.
Türkiye'nin Tutumu ve Diplomatik Çabalar
Türkiye, olayların başından beri en sert tepki gösteren ülkelerden biri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'i 'terör devleti' olarak nitelendirdi ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Ankara, diplomatik kanalları sonuna kadar zorluyor – ama tek başına yeterli olamıyor.
Dışişleri Bakanlığı'mızın çabaları takdire şayan, fakat diğer Müslüman ülkelerin tutumu hayal kırıklığı yaratıyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin sessizliği, bölgedeki siyasi dengelerin ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Gazze'de yaşananlar insanlık onuruna kara bir leke. Rakamların soğukluğuna kapılıp gitmemek lazım – her bir ölüm, bir ailenin yıkımı, bir çocuğun geleceğinin kararması demek. Uluslararası toplum bu trajediye seyirci kalmaya devam ederse, tarih hepimizi çok ağır şekilde yargılayacak.