Gazze'de Yaşananlar: Batı'nın Sessizliği ve İsrail'in İlhak Planları
Gazze'de İnsanlık Dramı: Batı Sessiz, İsrail İlhak Peşinde

Gazze'de yaşananlar, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini yazmaya devam ediyor. Adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürülen bölgede, sivillerin yaşadığı zulüm görenleri isyan ettiriyor.

Batılı ülkelerin bu konudaki sessizliği ise -ne yazık ki- hiç şaşırtıcı değil. Sanki birileri 'bizim çocuklar' deyip geçiyor, ölen çocukların kanı üzerinden siyaset yapıyor.

İlhak Planları Hız Kesmiyor

İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri kurma planları, uluslararası hukuku hiçe sayan cüretkâr adımlar olarak nitelendiriliyor. Bölgedeki Filistinlilerin topraklarını adım adım ele geçiren bu politikalar, 'yavaş yavaş sindirme' taktiği gibi görünüyor.

Peki ya uluslararası toplum? BM'nin kınama kararları, İsrail için neredeyse bir 'onay belgesi' işlevi görüyor. Sanki her kınama, yeni bir işgalin önünü açıyor.

Çifte Standartların Anatomisi

Batı medyasının bu konudaki tutumu ise tam bir trajikomedi. Ukrayna'da yaşananlara 'işgal' diyenler, Gazze'de olup bitenlere 'kendini savunma' diyebiliyor. Bu ikiyüzlülük, insan hakları söylemlerinin aslında ne kadar seçici olduğunu gözler önüne seriyor.

  • Gazze'de son bir ayda ölen sivil sayısı: 500+
  • Batılı liderlerin bu konuda yaptığı açıklama sayısı: Neredeyse sıfır
  • Uluslararası medyada çıkan haber oranı: %0.5'in altında

Rakamlar konuşuyor aslında. Ama kimse dinlemek istemiyor galiba...

Ne Yapmalı?

Türkiye'nin bu konudaki kararlı duruşu takdir edilesi. Ancak tek başına yeterli değil. İslam dünyasının -maalesef- dağınık hali, Filistin davasının önündeki en büyük engel belki de.

Unutmayalım: Gazze bugün, yarın bir başka coğrafya olabilir. Sessiz kalmak, suça ortak olmaktır.