Gazze'de Kanlı Gece: İsrail Saldırılarında 25 Masum Hayatını Kaybetti
Gazze'de İsrail Saldırısı: 25 Şehit

Geceyi yırtan seslerle başladı her şey. İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Gazze semalarında yeniden bir ölüm senfonisi çalmaya başladığında, tarih bir kez daha kendini tekrar etti. Füzeler, adeta yağmur gibi yağdı masum insanların üzerine. Ve ardında, tarifsiz bir acı ile 25 cansız beden bıraktı.

Ortalık tam bir enkaza dönmüş durumda. Beton yığınları altında kalan hayat hikayeleri, ambulans sirensiz çığlıkları ve gökyüzünü aydınlatan alevler... Görgü tanıkları, cehennemi andıran sahneleri anlatmakta kelimelerin yetersiz kaldığını söylüyor. Kaos, korku ve dayanılmaz bir acı. Evet, Gazze'de durum tam olarak bu.

Salı gecesi vurulan bölgeler arasında:

  • El-Muğraga bölgesi (en fazla can kaybının yaşandığı yer)
  • Han Yunus kenti
  • Refah kenti

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre, ölenlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Sayılar soğuk ve resmi görünse de, her bir rakamın arkasında yok edilen bir aile, söndürülen bir gelecek var. Yaralı sayısının ise 50'yi aştığı belirtiliyor - ki bu sayı her geçen dakika artıyor. Hastaneler, adeta bir savaş alanına dönmüş durumda; tıbbi malzeme eksikliği ve elektrik kesintileri ise durumu daha da içler acısı hale getiriyor.

Uluslararası Sessizlik ve Tepkiler

Peki ya dünya? Bir kez daha seyirci kalmayı tercih ediyor gibi görünüyor. BM'nin 'endişe dile getiren' açıklamaları, bu vahşeti durdurmaya yetmiyor. Bölgede yaşananlar, uluslararası hukukun nasıl da seçici bir şekilde işletildiğinin acı bir göstergesi. Filistin halkı, her gün yeniden yaşadığı bu travmayla baş başa bırakılıyor.

İsrail tarafı ise saldırıyı, 'belirli bir hedefe yönelik' olduğunu iddia etse de, sonuçlar ortada. Sivillerin canı yine yanıyor. Bu 'hedef' mantığı, kaç cana daha mal olacak? Cevap veren yok.

Ortadoğu, kanayan yarasına bir yenisini daha eklerken, insani kriz her geçen gün derinleşiyor. Barış için atılacak adımlar, siyasi iradenin elinde kalmaya devam ediyor. Ancak görünen o ki, diplomasi masalarında oyuncak edilen, yine sıradan insanların hayatları oluyor.