Gece yarısına doğru, Gazze'nin Han Yunus kentindeki sessizlik, aniden gök gürültüsünü andıran patlamalarla bölündü. İsrail ordusuna ait savaş uçakları, bir dizi hedefe havadan saldırı düzenledi. O anları yaşayanlar, 'kıyametin koptuğunu' söylüyor.
Ve gerçekten de öyle oldu. Sabahın ilk ışıkları, korkunç bir manzarayı gözler önüne serdi. Enkaz altından çıkarılan cansız bedenler... Anneler, babalar, evlerinin bahçesinde oynarken vefat eden masum çocuklar. Resmi kaynakların verdiği ilk rakam 45. Ancak enkaz altında hâlâ ulaşılamayanlar olduğu düşünülünce, bu sayının daha da artabileceği konuşuluyor.
Uluslararası Tepkiler ve Sessizlik
Olay, uluslararası toplumda -beklendiği kadar olmasa da- yankı buldu. Birleşmiş Milletler sözcüsü, 'endişeyle izlediklerini' belirten standart bir açıklama yaparken, bölgedeki insan hakları örgütleri çok daha sert ifadeler kullandı. Zaten yetersiz olan sağlık altyapısının bu yeni yaralı ve kayıp dalgasına nasıl yanıt vereceği ise herkesin aklındaki büyük soru işareti.
Bölge sakinleri, adeta bir kabus yaşadıklarını ifade ediyor. "Nereye gideceğimizi bilemiyoruz" diyen bir baba, çocuklarının gözlerindeki korkuyu tarif etmeye kelimelerin yetmeyeceğini söylüyor. Evler, bir enkaz yığınına dönüşmüş durumda. İnsanlar, sevdiklerini kaybetmenin verdiği derin acıyla baş başa.
Sonuçları Ne Olacak?
Bu son saldırı, zaten gergin olan bölgedeki durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Taraflar arasında yeni bir gerilim sarmalının başlangıcı olabileceği yönünde analizler var. Sivillerin can güvenliği ise her geçen gün daha fazla tehdit altında.
Dünya, bu insani trajediye seyirci mi kalacak, yoksa somut adımlar atabilecek mi? Cevabını hep birlikte göreceğiz. Ancak şu an ortada olan, onlarca masum insanın hayatını kaybetmiş olması ve geride yas tutan birçok aile bırakması.
