
Yine mi? Evet, maalesef yine... Gazze'nin göbeğinde bir başka çok katlı apartman daha adeta bir kart ev gibi yerle bir oldu. İsrail'in o 'hedef gözetlediği' füzeleri, bu kez de masum sivil yaşam alanlarını vurdu.
Ortalık toz duman. İnsanlar enkaz altında. Uluslararası camianın -her zamanki gibi- suskunluğu ise tam anlamıyla çığlığın sesini bastırıyor. Kimse duymak istemiyor galiba.
Enkaz Altında Kalan Hayatlar
Göz açıp kapayıncaya kadar... Bir anda her şey altüst oluyor. İnsanların tüm hayatları, anıları, gelecek hayalleri beton yığınlarının altında kalıveriyor. Ve kimse için -gerçekten kimse için- bu kadar acımasız olmak zorunda mı?
Yerel kaynakların aktardığına göre, bina tamamen kullanılamaz hale gelmiş. Can kayıplarının sayısı ise hâlâ netleşmiş değil. Ama zaten rakamlar neyi değiştirebilir ki? Her bir sayı bir insan, bir aile, yok olmuş bir gelecek demek.
Uluslararası Tepkisizlik Süreci
BM'den, AB'den, Arap Birliği'nden... Hepsi bildiri yayınlamakla meşgul. Kınama, üzülme, endişe duyma. Peki ya sonra? Eylem? Yok. Somut adım? Hayır. Gerçek bir durdurma çabası? Maalesef.
Dünya, Gazze'de yaşananlara karşı adeta bir duvar örüyor. Görmezden gelmek, işitmezden gelmek... Belki de en kolay yol bu onlar için. Ama Gazze halkı için bu sessizlik, en büyük ihanet.
Bu saldırı, İsrail'in son dönemde artan agresif tutumunun bir yansıması. Sivil alanların hedef alınması ise -insani açıdan- kabul edilemez. Peki ya insaniyet? Nerede kaldı o?