Bugün Gazze'de hava farklı kokuyordu sanki. Yıllardır süren çatışmaların ardından, nihayet bir hareketlilik başladı. İsrail ordusunun askerleri bölgeden çekilmeye başladı ve bu, Filistinliler için beklenen andı.
İnsanlar önce temkinliydi tabii. Kimse inanamıyordu gözlerine. Ama sonra... sonra o ilk cesur adımlar atıldı. Aileler, çocuklar, yaşlılar - herkes yıkıntılar arasından geçerek evlerine doğru yürümeye başladı.
Duygular Sel Oldu
Gözyaşlarına boğulan analar, sevinçten havaya zıplayan çocuklar... İnanın, bu görüntüleri kelimelerle anlatmak neredeyse imkansız. Yıllardır hayalini kurdukları ana nihayet kavuşmuşlardı.
Bir baba, harabe haline gelmiş evinin önünde diz çökmüş, toprağı öpüyordu. "Burası benim evim," diye mırıldandı gözyaşları içinde. "Her taşında bir anı var."
Zorlu Yolculuk
Dönüş hiç de kolay değil elbette. Yollar harap olmuş, binalar yıkılmış. Ama insanların yüreğindeki umut, tüm engelleri aşmalarını sağlıyor. Her biri kendi hikayesiyle, kendi acısıyla, ama aynı zamanda inanılmaz bir dirençle ilerliyor.
Aslında düşünüyorum da - bu sadece fiziksel bir dönüş değil. Ruhların da eve dönüşü bu. Kaybettikleri her şeye rağmen, hala ayaktalar ve hayata tutunuyorlar.
İsrail askerlerinin çekilişi kademeli olarak devam ederken, uluslararası gözlemciler de bölgede konuşlandı. Güvenliğin sağlanması için çalışmalar sürüyor, ancak insanların coşkusu ve heyecanı her şeyin önüne geçmiş durumda.
Bu tarihi gün, belki de bölge için yeni bir başlangıcın ilk adımı olacak. Kim bilir? En azından şu an için, insanların yüzündeki o saf mutluluk, her şeye değer gibi görünüyor.