Gazze'den Yürek Burkan Manzara: Uydu Görüntüleri İsrail'in Yıkımını Belgelerken Dünya Sessizliğe Gömüldü
Gazze'deki Yıkım Uydudan Görüntülendi

Gökyüzünden çekilen o görüntüler, insanın yüreğini burkan bir tablo sunuyor adeta. Daha dün hayatın aktığı sokaklar, çocuk sesleriyle çınlayan mahalleler şimdi bomboş. Sanki dev bir el gelip her şeyi silip süpürmüş gibi.

Öyle ki, bazı bölgelerde ayakta kalabilmiş tek bir bina bile görmek neredeyse imkansız. Beton yığınları, çarpık duran demirler ve toz - her yeri kaplayan incecik bir toz tabakası. İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba o enkazın altında neler kaldı? Kaç çocuğun oyuncağı, kaç ailenin anısı gömülü şimdi o gri yığınların altında?

Sayılarla Anlatılamayacak Bir Yıkım

Rakamlar soğuk geliyor insana, biliyorum. Ama şu istatistikler bile durumun vahametini anlatmaya yetiyor: Yıkılan bina sayısı on binleri bulmuş durumda. Hastaneler, okullar, ibadethaneler - hiçbir şey ayırt edilmeden hedef alınmış adeta.

Bir düşünün, sadece bir ay öncesine kadar çocukların koşuşturduğu okul bahçeleri şimdi sessiz. Pazar yerlerinin o canlı renkleri yerini gri tonlara bırakmış. İnsanın içi acıyor gerçekten.

Uluslararası Toplum Ne Yapıyor?

Peki ya uluslararası toplum? Onlar nerede bu insanlık dramı karşısında? Diplomasi koridorlarında dönen o sonsuz tartışmalar, Birleşmiş Milletler'deki o bitmek bilmeyen oturumlar - hiçbiri Gazze'deki acıyı dindirmiyor maalesef.

Belki de en trajik olanı, bu görüntülerin aslında birer 'kanıt' olması. Evet, gelecek nesiller tarih kitaplarını okurken bu uydu fotoğraflarına bakacak ve bugün yaşananları anlamaya çalışacak. Ama o zaman çok geç olmayacak mı?

İnsan ister istemez soruyor kendine: Biz nerede hata yaptık? Nasıl oldu da insanlık olarak bu noktaya geldik? Cevabı yok bu soruların, ya da belki de cevap o kadar acı ki kimse yüzleşmek istemiyor.

Uydu görüntüleri soğuk, teknik veriler gibi görünebilir ilk bakışta. Ama aslında onlar, yaşanan acıların en somut tanıkları. Her bir piksel, kaybedilen bir hayatı, yok olan bir umudu anlatıyor sanki.

Geride kalan enkaz sadece binaların değil, insanlığın da enkazı aslında. Ve ne yazık ki, bu enkazı temizlemek beton yığınlarını kaldırmaktan çok daha zor olacak gibi görünüyor.