Harkiv'deki hava aniden keskin bir çığlığa dönüştü. Rus füzeleri, sıradan bir günü korku tüneline çevirdi adeta. İnsanların alışveriş yaptığı, kahve içtiği o bildik caddeler, bir anda cehenneme döndü.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'in sesi titriyordu belki de - bunu tam bilemiyoruz ama - açıklamasındaki öfke her kelimede belli oluyordu. "Rusya, terör devleti olma yolunda ilerliyor" diye haykırıyordu, her biri yüreğinden kopmuş gibi duran o sözlerle.
Yaralı Sayısı Artıyor
57 insan. Sadece bir rakam değil bu aslında. Her biri bir anne, baba, çocuk, sevgili... Yaralılar arasında 8 yaşında bir kız çocuğu da var. Onun gözlerindeki korkuyu düşünmek bile insanın içini acıtıyor.
Olay yerinden gelen görüntüler yürek burkuyor doğrusu. Parçalanmış binalar, kanlar içinde kalmış kaldırımlar, insanların şaşkın bakışları... Sanki bir kâbustalar ve uyanamıyorlar.
Uluslararası Tepkiler Yükseliyor
Batılı liderler birer birer kınamalarını dile getiriyorlar. Fakat - şunu sormadan edemiyor insan - bu kınamalar ne kadar işe yarıyor? Diplomasinin dili, füze seslerinin gürültüsünde kaybolup gidiyor maalesef.
Rus tarafı ise her zamanki gibi sessiz. Ya da bildik açıklamaları yapıyorlar: "Askeri hedefleri vurduk" diyorlar. Peki, 8 yaşındaki bir kız çocuğu hangi askeri hedefin parçasıydı acaba?
Harkiv halkı, bu savaşın en ağır bedelini ödeyenler arasında. Şehrin ruhu yara almış durumda. Yeniden inşa edilebilir binalar belki, ama o gözlerdeki korkunun izleri silinir mi hiç?
Savaşın acımasız yüzü bir kez daha gösterdi kendini. Rakamlar soğuk geliyor kulağa: 57 yaralı. Fakat her bir rakamın arkasında yıkılan bir hayat var. Ve biz, uzaktan izlemekle yetiniyoruz.