Ortadoğu'nun zaten kaynayan kazanına bir ateş daha düştü. Yemen'de faaliyet gösteren Husi milisleri, insansız hava araçlarıyla İsrail'in Kızıldeniz kıyısındaki tatil cenneti Eilat'a beklenmedik bir saldırı gerçekleştirdi. Olay, bölgedeki kırılgan dengeleri bir kez daha alt üst etti.
Saldırının etkisi anında hissedildi. İsrail yetkililerinin açıklamasına göre, drone düştüğü noktada bir okul binası ve çevresinde hasar meydana geldi. En acı tarafı ise, olay sırasında tam 4 kişinin yaralanmış olması. Yaralıların durumunun ciddi olmadığı belirtilse de, insanın içini bir korku salıyor doğrusu.
Gerginlik Tırmanıyor: Husi Açıklaması ve İsrail'den Yanıt
Husi askeri sözcüsü Yahya Saree, saldırının sorumluluğunu hiç vakit kaybetmeden üstlendi. Yaptığı açıklamada, bu hamlenin 'Filistin halkıyla dayanışma' ve İsrail'in Gazze'deki operasyonlarına bir yanıt olduğunu iddia etti. Saree'nin sözleri oldukça sertti: "Düşmanın Eilat kentini hedef alan bir operasyon başarıyla gerçekleştirildi." Bu, bölgede işlerin daha da karmaşık bir hal alabileceğinin sinyali gibi.
Peki İsrail tarafından nasıl bir karşılık geldi? İsrail Ordusu (IDF) sözcüsü, saldırıyı doğrularken bir yandan da hava savunma sistemlerinin devreye girdiğini açıkladı. Ancak—işte burası önemli—gelen dronelard birinin engellenemediği ve hedefe ulaştığı belirtildi. Bu durum, İsrail'in çelik zırhında bir çatlak olduğu anlamına mı geliyor? Uzmanlar bu sorunun cevabını tartışıyor.
Kızıldeniz'deki Ticaret Yolları Alarm Veriyor
Bu saldırı, sadece bir şehre yönelik bir hamleden çok daha fazlasını temsil ediyor. Eilat, stratejik konumu itibarıyla İsrail'in Kızıldeniz'deki tek limanı. Aynı zamanda dünya ticaretinin hayati damarlarından biri olan Bab'ül-Mendeb Boğazı'na oldukça yakın. Husilerin son aylarda bu bölgedeki ticari gemilere yönelik saldırıları zaten uluslararası deniz ticaretini zora sokmuştu. Bu son olay, gerilimi bir üst seviyeye taşıdı adeta.
Düşünsenize, uluslararası denizcilik şirketleri rotalarını değiştirmek, daha uzun ve maliyetli yollardan gitmek zorunda kalıyor. Bu da enflasyona etki eden zincirleme bir etki yaratıyor. Yani, olay sadece bölgesel bir çatışma değil, küresel ekonominin nabzını doğrudan etkileyen bir krize dönüşme potansiyeli taşıyor.
Sonuç olarak, Eilat'ta yaşananlar, Orta Doğu'daki gerilim hattının ne kadar genişlediğinin bir göstergesi. Husiler ile İsrail arasındaki bu vekalet savaşı, Kızıldeniz'e sıçramış durumda. Yaralıların tedavisi sürerken, diplomasi koridorlarında da hummalı bir çalışma başladı. Önümüzdeki günlerde tarafların nasıl bir strateji izleyeceği hepimiz için merak konusu. Bir kıvılcım daha büyük bir yangına dönüşmeden, soğukkanlılıkla hareket edilmesi en büyük temenni.
