Irak'tan Netanyahu'ya Sert Yanıt: 'Bir Irak Vatandaşına Saldırı, Tüm Irak'a Yapılmış Sayılır'
Irak'tan Netanyahu'ya Sert Yanıt: Saldırı Kabul Etmeyiz

Ortadoğu'nun zaten gergin olan siyasi havasına bugün yeni bir gerilim daha eklendi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Irak'a yönelik olarak sarf ettiği, ne olduğu tam olarak netleşmeyen ancak tehditkâr olduğu açık olan ifadeler, Bağdat yönetiminden beklenildiği gibi sert bir karşılık buldu.

Irak Hükümet Sözcüsü Bassem el-Avadi, adeta bir diplomatik şimşek gibi çakan açıklamasında, hiçbir tereddüde yer bırakmadı. Kelimeleri özenle seçilmiş, anlamı ise son derece netti: "İsrail Başbakanı'nın Irak topraklarına yönelik herhangi bir saldırısı, ülkemizin egemenliğine açık bir müdahale olarak değerlendirilecektir." Bu, oldukça güçlü bir dildi.

Peki, Avadi tam olarak ne demişti? Açıklamanın can alıcı kısmı şuydu: "Netanyahu'nun herhangi bir Irak vatandaşını hedef alacak saldırı planları varsa, bunu en şiddetli şekilde kınıyoruz. Unutulmasın ki, bir Irak vatandaşına yapılacak saldırı, tüm Irak milletine ve devletine yapılmış bir saldırı demektir." Bu ifade, uluslararası ilişkilerde nadiren kullanılan, neredeyse bir 'casus belli' (savaş sebebi) tonu taşıyordu. Gerçekten de öyle miydi? Muhtemelen amaç, sınırı çok net bir şekilde çizmekti.

Gerilim Nereden Kaynaklanıyor?

Aslında bu gerilim aniden patlak vermiş değil. Bölgedeki güç dengeleri, özellikle de İran'la olan ilişkiler bağlamında, sürekli bir hareketlilik içinde. Netanyahu'nun -ki kendi iç siyasi sorunları da hayli fazla- böyle bir açıklama yapmasının arka planında ne var tam olarak bilemiyoruz tabii. Belki de bölgesel güç gösterisi peşindeydi, kim bilir?

Ancak Irak'ın verdiği yanıt, 'bekle ve gör' stratejisinden ziyade, anında ve gürültülü bir stratejiyi tercih ettiğini gösterdi. Bu tür diplomatik ataklar genellikle daha yumuşak bir dille yapılırken, Bağdat'tan gelen mesajın keskinliği dikkat çekici. Adeta, "Biz buradayız ve sınırlarımızı çok iyi biliyoruz" deniyordu.

Ortadoğu'da söylemler ile eylemler arasındaki mesafe bazen çok kısalır. Umarım bu sefer öyle olmaz. Zira bölge, daha fazla istikrarsızlığı kaldıracak durumda değil. Irak'ın bu net tavrı, İsrail'i bir adım geri atmaya zorlar mı? Yoksa gerilim daha da mi tırmanır? Önümüzdeki günler, bu soruların cevabını verecek.