Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, bugünkü konuşmasında adeta bir tokat gibi çarpan sözlerle gündemi değiştirdi. Terörle mücadelenin içi boş siyasi söylemlerle yürütülemeyeceğini, bunun için topyekün bir kararlılık gerektiğini vurguladı.
"Bakın," dedi, sesinde hissedilen bir ciddiyetle, "bu işler öyle lafla olmuyor. Bir yanda silah tutacaksınız, öte yanda oy sandığına uzanacaksınız - böyle bir şey mümkün değil!" Bu sözler, salondaki herkesi derinden etkiledi doğrusu.
Terörle Mücadelede Kararlılık Vurgusu
Kurtulmuş'un üzerinde özellikle durduğu konu, terörle mücadelenin siyasi istikrar olmadan yürütülemeyeceğiydi. "Terör örgütleriyle mücadele etmek istiyorsanız," diye açıkladı, "öncelikle kendi içimizdeki kırılganlıkları gidermeliyiz. Siyasi belirsizlik, terörün ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz."
Gerçekten de haklı olduğu noktalar var. Son yıllarda yaşadığımız bazı sıkıntılar, bu durumu doğrular nitelikte. Terörle mücadele, yarı yolda bırakılabilecek bir iş değil neticede.
Demokrasi ve Güvenlik İkilemi
İlginçtir, Kurtulmuş demokrasi ile güvenlik arasında bir ikilem olmadığını da özellikle belirtti. "Demokrasiyi askıya alarak güvenliği sağlayamazsınız," diye ısrarla vurguladı. "Ama güvenlik olmadan da demokrasiden söz edemeyiz. İkisi bir bütünün parçaları gibi."
Bu sözler, aslında uzun süredir tartışılan bir konuya da parmak basıyor. Güvenlik endişeleriyle demokratik hakları askıya almak ne kadar doğru? Ya da tam tersi, demokrasi adına güvenlik önlemlerini gevşetmek? Oldukça zor bir denge bu.
Kurtulmuş'un konuşmasındaki en çarpıcı yanlardan biri de -bana kalırsa- terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutuna indirgenemeyeceği vurgusuydu. "Sosyal, ekonomik, kültürel boyutları da var bu meselenin," dedi. "Hepsini bir arada ele almak zorundayız."
Türkiye'nin Gelecek Vizyonu
Peki, buradan nereye varacağız? Kurtulmuş'a göre cevap belli: "Terörsüz bir Türkiye mümkün, ama bunun için hep birlikte çalışmalıyız. Siyasi partiler, sivil toplum, medya - herkes üzerine düşeni yapmalı."
Konuşmanın sonlarına doğru ses tonu yumuşadı biraz. "Biz bu ülkenin evlatlarıyız," dedi, "hepimiz aynı gemideyiz. Gemiyi batırmaya kimsenin hakkı yok." Bu sözler, salonda duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu.
Sonuç olarak, Kurtulmuş'un bu açıklamaları terörle mücadele konusunda yeni bir sayfa açabilecek nitelikte. Tabii bunun pratiğe nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz. Umuyorum ki, bu sözler eyleme dönüşür ve gerçekten terörsüz bir Türkiye hayalimizi gerçekleştirebiliriz.
