Pyongyang yönetimi, Tokyo ve Canberra'nın savunma alanındaki ortaklığını genişletme girişimlerine hiç de olumlu bakmıyor. Hatta, bu hamleyi oldukça riskli bulduklarını açıkça dile getiriyorlar. Dışişleri Bakanlığı'na bağlı bir araştırma enstitüsünden gelen açıklama, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'nin geçtiğimiz günlerde imzaladığı mutabakat zaptı, iki ülke arasındaki askeri iş birliğini bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor. Askeri tatbikatlar, teknoloji paylaşımı ve ortak operasyonlar derken, Kuzey Kore bu durumdan hiç memnun değil.
Neden mi? Çünkü onlara göre bu, 'askeri birleşme' yolunda atılmış somut bir adım. Bölgedeki güç dengesini altüst edebilecek ve istikrarsızlığı körükleyecek türden bir hamle. Pyongyang'ın bu konudaki endişeleri oldukça yüksek.
Japonya'nın Askeri Genişleme Çabaları Endişe Yaratıyor
Kuzey Kore, özellikle Japonya'nın son dönemdeki askeri hamlelerine dikkat çekiyor. Ülkenin, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana benimsediği pasifist anayasadan adım adım uzaklaştığını iddia ediyor. Savunma bütçesini artırması, füze savunma sistemlerine yatırım yapması ve şimdi de Avustralya gibi ülkelerle derinlemesine iş birlikleri kurması, Pyongyang'da alarm zillerinin çalmasına neden oluyor.
Aslında, bu eleştiriler tamamen yeni sayılmaz. Benzer uyarıları daha önce de yapmışlardı. Fakat son gelişmeler, tepkilerin dozajını bir hayli artırmış görünüyor. Kuzey Kore, Japonya'nın bölgede 'yayılmacı' bir politika izlediğine inanıyor ve müttefiklerini de bu amacına hizmet etmekle suçluyor.
Bölgesel Dengeler ve Olası Sonuçlar
Peki ya Avustralya? Onlar bu işin neresinde? Canberra, Pasifik'teki çıkarlarını korumak ve Çin'in artan etkisine karşı denge oluşturmak amacıyla bu tür ittifaklara ihtiyaç duyduğunu savunuyor. Fakat Kuzey Kore, bu ikilinin iş birliğinin sadece savunma ile sınırlı kalmayacağı, ileride ofansif operasyonlara dönüşebileceği kaygısını taşıyor.
Durum oldukça karmaşık. Asya-Pasifik bölgesi zaten jeopolitik gerilimlerle dolu. Bir yanda Çin'in yükselişi, diğer yanda Kuzey Kore'nin nükleer programı, Tayvan meselesi derken, yeni bir askeri bloklaşma ihtimali kimseyi rahatlatmıyor. Uzmanlar, Pyongyang'ın bu açıklamasının arkasında, kendi güvenlik endişelerinin yattığını düşünüyor.
Sonuç olarak, Kuzey Kore'nin sert üslubu, uluslararası diplomasideki gerilimi bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Japonya ve Avustralya'nın atacağı her adım, artık daha fazla mercek altında olacak. Pyongyang ise, muhtemelen bu gelişmeleri kendi iç politika dinamikleri için kullanmaya devam edecek. Bekleyip göreceğiz.
