Gökyüzünde yükselen siyah dumanlar, yerle bir olan binalar ve insanlık dramı... İsrail ordusunun Lübnan'a yönelik saldırıları adeta bir kabus gibi devam ediyor. Bölgeden gelen görüntüler, yaşananların vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Aslında bu, hiç de yabancısı olduğumuz bir manzara değil. Ortadoğu'da yangın hiç sönmüyor sanki. Ama her seferinde insanın içini acıtan, yüreğini burkan sahnelerle karşı karşıya kalıyoruz.
Bombaların Gölgesinde Hayat
Bombardıman o kadar şiddetli ki, bölge sakinleri ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Evlerinden, yurtlarından olan insanlar... Çocukların gözlerindeki korku, kadınların çaresizliği - tüm bunlar aslında savaşın gerçek yüzünü anlatmaya yetiyor da artıyor bile.
Biliyor musunuz, en acı olanı ne? Bu savaşların hiçbir zaman gerçek bir kazananı olmuyor. Sadece kaybedenler, sadece acı çekenler var. Ama kimse bunu görmek istemiyor galiba.
Uluslararası Tepkiler ve Sessizlik
Dünya kamuoyu ise - her zamanki gibi - bölünmüş durumda. Kimi ülkeler İsrail'in eylemlerini 'meşru müdafaa' olarak nitelendirirken, kimileri de bunu 'orantısız güç kullanımı' olarak değerlendiriyor. Ancak gerçek şu ki, bu tartışmalar devam ederken, Lübnan'daki insanlar bombaların gölgesinde hayatta kalmaya çalışıyor.
BM yetkilileri her zamanki gibi 'endişelerini' dile getiriyor, 'tarafları sakinliğe' çağırıyor. Ama bu çağrılar ne yazık ki havada kalıyor. Sanki kimse gerçekten dinlemiyor, kimse gerçekten umursamıyor.
Bölgenin Geleceği Ne Olacak?
Bu şiddet sarmalı devam ettikçe, bölgenin geleceği de giderek belirsizleşiyor. Ekonomisi zaten zayıf olan Lübnan'ın bu saldırılardan nasıl etkileneceği ise ayrı bir endişe konusu. İnsanlar sadece bugünü değil, yarınları da kaybediyor aslında.
Belki de en trajik olan, bu durumun kimseye yabancı gelmemesi. Ortadoğu'da barış özlemi, neredeyse nesiller boyu süren bir hayal haline geldi. Ve görünen o ki, bu hayal gerçeğe dönüşmek için daha çok bekleyecek.
Şu an için tek umut, bu şiddet sarmalının bir an önce sona ermesi. Ama bölgedeki derin sorunlar çözülmeden, gerçek bir barışın sağlanabileceğine inanmak gerçekten zor.