
Londra'nın kalbinde bugün adeta insan seli oluştu. Binlerce kişi, Filistin halkına destek olmak için sokaklara döküldü. Öyle ki, trafik durma noktasına geldi, insanlar adım atacak yer bulmakta zorlandı.
Göstericiler, "Özgür Filistin" ve "Adalet Şimdi" sloganları atarken, bazıları da ellerindeki pankartlarla İsrail'in son dönemdeki saldırılarını kınadı. Kimi ağlıyordu, kimi öfkeyle bağırıyordu - duyguların harmanlandığı bir tabloydu.
Polis Tedbirleri Sıkılaştırdı
Metropolitan Polisi, yürüyüş sırasında olası olaylara karşı geniş güvenlik önlemleri aldı. Bariyerler, çevik kuvvet ekipleri ve helikopterler... Her şey kontrol altında tutulmaya çalışıldı ama kalabalığın enerjisi bazen sınırları zorladı.
"Biz burada masum insanların ölümüne sessiz kalmamak için toplandık" diyordu 30'lu yaşlarında bir katılımcı. Yanındaki arkadaşı ise ekliyordu: "Dünya artık bu zulmü görmeli!"
Siyasi Tepkiler ve Dünya Basını
Yürüyüş, uluslararası medyanın da dikkatini çekti. BBC'den Sky News'e kadar pek çok kanal, olayları canlı yayınladı. Siyasetçiler ise - her zamanki gibi - ikiye bölünmüş durumda. Kimi "meşru bir protesto" derken, kimi "kamusal düzeni bozuyor" eleştirisi yaptı.
Gösterinin en ilginç anlarından biri de, bir grup genç aktivistin İngiliz hükümetini "çifte standartlıkla" suçladığı andı. "Ukrayna'ya silah veriyorsunuz ama Filistin'e gelince susuyorsunuz!" diye haykırıyorlardı.
Akşam saatlerine doğru dağılan kalabalık, bir mesaj vermişti aslında: Artık kimse bu sessiz çığlıkları duymazdan gelemez. Peki, dünya bu mesajı alacak mı? İşte asıl soru bu...