AK Parti'nin sözcülük görevini yürüten Ömer Çelik, bugün basın mensuplarının karşısına geçti ve son derece kritik açıklamalarda bulundu. Adeta bir kartalın hedefine kilitlenişi gibi, terörle mücadele konusundaki kararlılığı vurguladı. "Odak kaybına asla müsaade etmeyeceğiz" derken, sesindeki o titreme değil, iradenin somut ifadesiydi.
Şunu net olarak söylemeliyim: Bu ülke, geçmişten ders çıkardı artık. Terör örgütlerinin yıpratma taktiklerine, psikolojik harekatlarına kanmayacak bir olgunluğa erişti. Çelik'in altını çizdiği gibi, istikrar ve güvenlik, Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin başında geliyor.
Peki Neden Bu Açıklama Şimdi?
Belki de son günlerdeki bazı spekülasyonlara, belki de dışarıdan gelen birtakım manipülatif seslere bir yanıttı bu. Kim bilir? Ama önemli olan, devletin tüm birimleriyle aynı kararlılıkla çalıştığını bir kez daha hatırlatmasıydı. Askeriyle, polisiyle, istihbaratıyla... Hepsi tek yürek.
Ömer Çelik, konuşmasının devamında adeta bir uyarıda bulunurcasına, terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutuna indirgenemeyeceğini de vurguladı. Sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutların da en az operasyonlar kadar kritik olduğunu ifade etti. Bu, oldukça isabetli bir tespit bence.
- Güvenlik tedbirleri artırılmaya devam edecek.
- Toplumsal dayanışma ve birlik ruhu önemsenecek.
- Uluslararası arenada terörle mücadele iş birlikleri sürdürülecek.
Yani, kısacası, bu ülke terör belasına asla ve asla boyun eğmeyecek. Geçmişte yaşanan acılar, bugünün daha güçlü duruşunun temelini oluşturuyor. Ömer Çelik'in mesajı da bu duruşun sadece bir yansıması.
Son bir not düşeyim: Terör, sadece silahla değil, akılla, dirayetle ve en önemlisi milletin birlikteliğiyle yenilir. Türkiye, tam da bunu yapıyor işte.
