Ortadoğu'da yine kan donduran gelişmeler yaşanıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Gazze'ye derhal saldırı emri verdiği duyuruldu. Bu hamle, bölgede zaten gergin olan havayı iyice elektriklendirdi.
İsrail ordusunun sözcüsü, "Filistinli grupların roket saldırılarına karşılık olarak hava operasyonları başlattıklarını" açıkladı. Ama bu, bildiğimiz o eski kısır döngünün yeni bir turu gibi görünüyor. Taraflar birbirini suçluyor, siviller ise arada kaynıyor.
Geri Sayım Başladı
Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, "İsrail'e yönelik roket saldırılarına tahammülümüz yok" denildi. Sanki daha önce hiç duymamışız gibi. Ancak bu sefer işler biraz daha farklı ilerliyor olabilir - siyasi baskılar arttıkça, askeri hamleler de sertleşiyor.
İsrail medyası, ordunun Gazze sınırına ek birlikler kaydırdığını yazıyor. Tanklar, topçu birimleri... Tüm bu hazırlık, daha büyük bir operasyonun habercisi mi? Kimse tam olarak emin değil.
Siviller Arasında Panik
Gazze'deki Filistinli yetkililer, İsrail saldırılarında çok sayıda sivilin yaralandığını iddia ediyor. Bölgeden gelen görüntüler -eğer gerçeklerse- içler acısı durumu gözler önüne seriyor. Enkaz altından çıkarılan çocuklar, ağlayan anneler... Olağan şüpheliler.
İsrail tarafı ise hedeflerin "terör altyapısı" olduğunda ısrar ediyor. Ama bu 'altyapıların' neredeyse her zaman sivil binaların yakınında olduğu tesadüf mü acaba?
Uluslararası Tepkiler Bekleniyor
BM ve diğer uluslararası kuruluşların şimdiden sessiz kaldığı eleştirileri yükseliyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin tepkisi merakla beklenirken, bölgedeki diğer Arap ülkelerinden gelen açıklamalar oldukça ılımlı.
Mısır'ın devreye girip arabuluculuk yapmaya çalışacağı söylentileri dolaşıyor. Ama bu filmi daha önce de izlemiştik - sonu hep aynı yere çıkıyor.
Gerçek şu ki, bu son gelişmeler bölgedeki barış umutlarını bir kez daha zedeledi. İsrail'in iç siyasetindeki gerilimler, Netanyahu'yu daha sert tedbirlere itiyor olabilir. Öte yandan Filistinli gruplar da pes etmiş görünmüyor.
Önümüzdeki saatler kritik olacak. Eğer çatışmalar genişlerse, bölgesel bir krize dönüşme potansiyeli var. Ama kimse bunu açıkça söylemek istemiyor - herkes olayları kendi penceresinden anlatıyor.
Bir kesinlik var: Ortadoğu'da kanayan yara yeniden kanamaya başladı. Ve ne yazık ki, bu acı döngüden çıkış yolu görünmüyor.
