Londra'nın kalbinde bugün yaşananlar, demokrasinin beşiği olarak bilinen bir ülkede bile ifade özgürlüğünün sınırlarını sorgulatacak cinstendi. İngiliz polisi, Parlamento binası önünde toplanan ve sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısını protesto eden bir gruba adeta gözünü kırpmadan müdahale etti.
Olaylar, milletvekillerinin tasarıyı görüşmek üzere toplandığı sırada patlak verdi. Protestocular, "Tarihi çarpıtamazsınız!" ve "İngiltere, Türkiye ile olan ilişkilerini tehlikeye atıyor!" sloganları eşliğinde seslerini duyurmaya çalıştı. Ancak bekledikleri yanıt, demokratik bir tartışma değil, polisin copları ve sert uyarıları oldu.
Gerginlik Anında Yükseliyor
Göstericilere ayrılmaları yönünde yapılan anonsların ardından işler hızla değişti. Polis, barikatları aşarak kalabalığın içine daldı. İtirazlar, çekilen çığlıklar ve itişip kakışmalar... Westminster Köprüsü üzerinde yaşanan bu kaotik manzara, turistlerin ve Londralıların şaşkın bakışları arasında gerçekleşti. Kollarından tutularak gözaltı araçlarına götürülen onlarca kişinin yüzündeki şaşkın ifade, her şeyi anlatmaya yetiyordu.
Emniyet yetkilileri, müdahalenin "kanunlara uygun" ve "provokasyonlara karşı bir zorunluluk" olduğunu iddia etse de, sosyal medyaya düşen görüntüler bu sertliği haklı çıkarmıyor gibiydi. Öyle ki, protestoya katılan bazı isimler, "Sadece tarihimizi savunuyorduk, bize suçlu muamelesi yapıldı" diyerek yaşadıklarını anlattı.
Diplomatik Krizin Ayak Sesleri Mi?
Bu olay, sadece bir protesto ve polis müdahalesinin çok ötesinde anlamlar taşıyor aslında. İngiltere'nin böylesine sembolik ve tarihi bir tasarıyı gündemine alması, Ankara-Londra hattında zaten hassas olan ilişkileri iyice germeye aday. Diplomatik çevreler, Türkiye'nin bu tasarıya ve ardından yaşananlara çok sert bir dille tepki göstereceğini şimdiden dile getiriyor.
Peki, tüm bu yaşananlar ne anlama geliyor? Özgürlükler ülkesi olarak bilinen bir yer, farklı bir görüşü bastırmak için neden bu kadar sert bir dil kullanma ihtiyacı hisseder? Cevabı belki de gelecek günlerde, diplomasi masasının soğuk yüzünde gizli.
Bir kesim için bu, meşru bir halk tepkisiyken, diğer taraf için 'kanun ve düzeni' sağlama çabası. Ama gerçek şu ki, Londra'nın gri bulutlu gökyüzü altında yaşanan bu gerginlik, iki ülke arasındaki ilişkilerin de geleceğini aynı derecede bulutlandırmış oldu. Sonuçları hep birlikte göreceğiz.
