David Cameron’un ses tonundaki o keskin vurgu, her zamanki diplomatik nezaketin çok ötesine geçiyordu. Adeta bir son uyarıydı bu. İran’ın İsrail’e düzenlediği drone ve füze saldırısı, uluslararası camiada sınırları zorlayan bir tepkiyi de beraberinde getirdi.
İngiltere’nin tepkisi ise oldukça net: Yeni yaptırımlar artık kaçınılmaz. Cameron, İran'ın bölgedeki ‘kışkırtıcı’ tavrının daha fazla tolere edilemeyeceğini, müttefiklerle yoğun bir istişare içinde olduklarını belirtti. Hatta G7 ülkeleriyle de bu konuyu masaya yatırdıklarını ekledi – ki bu, konunun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığının da bir göstergesi aslında.
Peki Neler Olacak?
Önümüzdeki günlerde İran’a karşı daha sıkı ekonomik ve siyasi kısıtlamaların devreye girmesi bekleniyor. Cameron’un altını çizdiği üzere, amaç İran’ı dizginlemek ve bölgesel istikrarsızlığa yol açan hamlelerinden vazgeçirmek.
“Bu saldırılar kabul edilemez,” dedi Cameron, kelimeleri özenle seçerek. İran’ın Suriye, Lübnan ve Yemen’deki vekil güçleri üzerinden yürüttüğü proxy savaşlarının da artık Batı’nın sabrını taşırdığı aşikâr.
Diplomasi masasında kartlar yeniden karılıyor. Ve anlaşılan o ki İngiltere, bu sefer çok daha agresif bir pozisyon almakta kararlı. Bekleyip göreceğiz; fakat şurası kesin: Ortadoğu’daki gerilim bir kez daha tırmanışa geçti.
