İki komşu ülke arasındaki buzlar erimek bir yana, daha da kalınlaşıyor sanki. Pakistan'dan gelen üst düzey bir heyetin Kabil'de Taliban yetkilileriyle yaptığı görüşmeler, tam anlamıyla havanda su dövmeye dönüştü. Beklentiler yüksekti ama sonuç? Hayal kırıklığı.
Aslında kim ne umuyordu ki? Taliban'ın iktidara gelişinden bu yana ilişkiler inişli çıkışlı bir seyir izliyor. Pakistan, Taliban'ı desteklediği günleri mumla arıyor olmalı - şimdi ise karşılarında bambaşka bir yönetim buluyorlar.
Sınırda Bitmeyen Dans
O meşhur Duran Hattı - yani o hayali sınır - iki ülke arasında sürtüşmenin ana ekseni haline gelmiş durumda. Pakistan tarafı, sınır ötesinden gelen saldırılardan mustarip. "Terörle mücadele" diyorlar, Taliban ise kulak tıkıyor. Tıpkı bir kapıcı dövüşü gibi - her iki taraf da suçu diğerine atıyor.
Görüşmelerde masaya yatırılan konular şunlardı:
- Sınır güvenliği ve kontrol mekanizmaları
- Terörle mücadele konusunda işbirliği
- İki ülke vatandaşlarının karşılıklı hareket serbestisi
- Ticari ilişkilerin normalleştirilmesi
Fakat ne yazık ki bu maddelerin hiçbiri için somut bir ilerleme sağlanamadı. Diplomasinin diliyle söylemek gerekirse: "Görüş alışverişinde bulunuldu" - ki bu genellikle hiçbir şeyin değişmediği anlamına gelir.
Ticaret Ekseni Kilitlendi
İki ülke arasındaki ticaret hacmi son dönemde ciddi darbe yemiş durumda. Sınır kapılarındaki kısıtlamalar, gümrük prosedürlerindeki belirsizlikler ve güvenlik endişeleri ticareti adeta felç etmiş. Bu durumdan en çok da küçük esnaf ve sınır ticaretiyle uğraşanlar etkileniyor.
Bir tarafta ekonomik krizle boğuşan Pakistan, diğer tarafta uluslararası izolasyon yaşayan Afganistan... İki komşu, aslında birbirine muhtaç ama bir türlü ortak dil bulamıyorlar. Ne ironik değil mi?
Şu anki tablo şöyle: Pakistanlı yetkililer memnuniyetsiz, Afgan yetkililer ise kayıtsız. Arada kalan ise sınırın iki yakasındaki sıradan insanların hayatları.
Peki bundan sonra ne olacak? Görünüşe göre bu diplomatik çıkmaz sokak biraz daha devam edecek. Belki de her iki tarafın da beklediği bir şey var - zamanın getirecekleri. Ama zamanın getirdikleri genellikle daha fazla karmaşa oluyor, o ayrı mesele.
