Pakistan'ın kuzeybatısındaki Khyber Pakhtunkhwa eyaleti, insanı adeta kan donduran bir katliama tanık oldu. Barışçıl bir cuma günü, birdenbire ölüm sessizliğine büründü.
Bomba yüklü bir araç, sanki kıyameti getirmek için gönderilmişçesine, bir pazaryerinin tam kalbinde infilak etti. O anı yaşayanlar, "Dünyanın sonunun geldiğini sandık" diye anlatıyor. Gerçekten de öyleydi.
Ölü sayısı 15'e yükseldi. Her biri bir aile feryadı, her biri bir yangın yürek... Yetkililer, sayının daha da artabileceği uyarısını yapıyor. Zira 38 kişi, çeşitli yerlerdeki hastanelerde can mücadelesi veriyor. Kimi ağır, kimi kritik durumda.
Bölge Tam Bir Harabeye Döndü
Arama kurtarma ekipleri, enkaz altında kalanları çıkarmak için geceyi iple çekti. İnsanüstü bir çabayla çalışıyorlar. Jeneratörlerin ışığında, toz toprak içinde, umuda tutunmaya devam ediyorlar. Ancak görgü tanıklarının ifadeleri içler acısı: "Etrafta parçalanmış insan bedenleri vardı."
Peki neden? Kim için, ne için? Henüz kimse üstlenmedi bu alçak saldırıyı. Oysa bölge, maalesef terör örgütlerinin kanlı faaliyetleriyle uzun süredir malul. Bu, ilk değil. Son olmayacağını da hepimiz biliyoruz, ne yazık ki.
Uluslararası Tepkiler Yağmaya Başladı
Olay, dünya kamuoyunda da derin bir infial uyandırdı. Türkiye'den de sert bir kınama geldi. Dışişleri Bakanlığımız, "Bu barbarca saldırıyı lanetliyoruz" mesajını ileterek, Pakistan halkına taziyelerini sundu. Teröre karşı mücadelede dayanışma vurgusu yapıldı.
Yaralıların en kısa sürede iyileşmesini diliyor, hayatını kaybedenlerin ailelerine sabırlar diliyoruz. Bu karanlık günler, elbet bir son bulacak. Umut, enkazın altındaki son cesede bile ulaşana dek sönmeyecek.
