Bugün, terörle mücadele tarihimizde belki de dönüm noktası sayılabilecek bir gelişme yaşandı. PKK terör örgütü, resmi kanallarından yaptığı açıklamayla adeta bir bomba etkisi yarattı. Öyle ki, bu haber duyulur duyulmaz tüm ülke adeta nefesini tuttu.
"Tüm güçlerimizi Türkiye'den çekiyoruz" ifadesi -ki bu kadar net ve kesin bir dil kullanmaları gerçekten şaşırtıcı- örgütün uzun yıllardır sürdürdüğü kanlı eylemler stratejisinde radikal bir değişimin işareti gibi duruyor. Kimileri buna inanmakta zorlansa da, açıklamanın resmiyet taşıması düşündürücü.
Peki Bu Kararın Arkasında Ne Var?
Aslında bu kararın altında yatan nedenler oldukça karmaşık görünüyor. Türk güvenlik güçlerinin son dönemdeki operasyonları o kadar etkiliydi ki, örgüt adeta nefes alacak alan bulamıyordu. Dağda bir çatı altında kalmak bile lüks haline gelmişti artık. Tabii bir de uluslararası baskılar var - ki onların etkisini kimse hafife alamaz.
Şu an için konuşmak gerekirse, bu gelişmenin terörle mücadele tarihimizdeki en önemli adımlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Ancak ihtiyatlı olmakta fayda var, çünkü geçmişte benzer açıklamalar hep soru işareti olarak kalmıştı.
Operasyonların Baskısı ve Sonuçları
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi operasyonları -özellikle son bir yıldır- inanılmaz bir tempo ve etkinlikle sürüyordu. Pençe serisi operasyonlar derken, Kuzey Irak'taki terör yuvaları bir bir temizleniyordu. Örgüt mensupları için artık saklanacak yer kalmamıştı neredeyse.
- Hava operasyonlarıyla lider hedefler vuruldu
- Kara harekatlarıyla sığınaklar imha edildi
- İstihbarat paylaşımı sayesinde önemli isimler etkisiz hale getirildi
Yani özetle, terör örgütü için artık 'oyun alanı' diye bir şey kalmamıştı. Bu durumda çekilmekten başka seçenekleri yoktu gibi görünüyor.
Uluslararası Baskıların Rolü
Bir diğer önemli faktör de uluslararası toplumun artan baskısıydı. Türkiye'nin diplomatik hamleleri sonucu birçok ülke PKK'yı terör örgütü listesine almaya başlamıştı. Finans kaynakları kuruyor, destekçileri uzaklaşıyordu. Yalnız kalmak -hele ki terör örgütleri için- en büyük korkulardan biri olsa gerek.
Aslında düşününce, bu kararın bir 'pes etme' değil de 'yenilgiyi kabullenme' anlamı taşıdığını söyleyebiliriz. Tabii bunu söylerken temkinli olmak şart - çünkü terör örgütlerinin sözlerine güven olmaz, değil mi?
Sonuç olarak, bu açıklama terörle mücadele tarihimizde önemli bir sayfa olarak kayıtlara geçecek gibi duruyor. Ancak unutmamak gerek ki, zafer ancak kalıcı barış ve güvenlik sağlandığında tam anlamıyla kazanılmış olacak.
