Düşünün bir kere - yıllardır kan, gözyaşı ve acıyla anılan bir örgüt, artık silahları bırakmaktan bahsediyor. İnanması güç geliyor insana, değil mi? Ama gerçek. PKK terör örgütüne mensup bazı unsurlar, dağlardan ineceklerini ve terör eylemlerinden vazgeçeceklerini açıkladı.
Bu haber, Türkiye'nin terörle mücadele tarihinde adeta bir milat olabilir. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: "Acaba bu sefer gerçek mi?"
Dağlardan İnen Barış Umudu
Güvenlik kaynakları, son haftalarda örgüt içinde ciddi bir kırılma yaşandığını doğruluyor. Öyle ki, bazı mensupların "Artık yeter" dediği ve silahlı mücadeleden vazgeçme kararı aldığı belirtiliyor. Bu insanlar, dağlardaki yaşamın çekilmez hale geldiğini, terörün bir gelecek vaat etmediğini anlamış görünüyor.
Kim bilir belki de - ve bu benim kişisel düşüncem - artık Türkiye'nin güçlü devlet geleneği ve kararlılığı karşısında başka çareleri kalmadığını fark ettiler.
Operasyonların Baskısı ve Zihinlerdeki Değişim
Son dönemdeki başarılı operasyonlar, örgütü adeta nefessiz bırakmış durumda. Her taraftan kuşatılmışlık hissi, teröristlerin moralini altüst etmiş. İçlerinden bazıları için artık tek çıkış yolu, silahları bırakmak olarak görünüyor.
Şu an için küçük bir grup olsalar da, bu hareketin kar topu gibi büyüyebileceği konuşuluyor. Zira tarih gösteriyor ki, böyle dönüm noktalarında ilk adımı atanlar, genellikle bir dalgalanma başlatıyor.
Devletin Yaklaşımı Ne Olacak?
Peki devlet bu gelişmeler karşısında nasıl bir tutum sergileyecek? Güvenlik birimleri, terörden vazgeçenlere yönelik prosedürlerin işletileceğini ifade ediyor. Yani pişmanlık yasası çerçevesinde haklarında işlem yapılacak.
Aslında bu durum - bana kalırsa - terörle mücadelenin sadece silahla değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik boyutları olduğunu bir kez daha gösteriyor. İnsanları dağlardan indirmenin yolu, onların zihinlerindeki duvarları yıkmaktan geçiyor.
Sonuç olarak, bu gelişme Türkiye için önemli bir dönüm noktası. Terörün sonunun geldiği yeni bir döneme girebiliriz. Tabii ki ihtiyatlı olmakta fayda var - bu tür süreçler inişli çıkışlı olabiliyor. Ama umut etmekten, barışı hayal etmekten vazgeçmemeliyiz.