Washington'dan gelen son dakika haberi, uluslararası arenada adeta bomba etkisi yarattı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, öyle bir çağrıda bulundu ki, dünya genelindeki suç örgütlerinin artık eskisi gibi rahat edemeyeceğini hissettirdi.
Rubio, müttefik ülkeleri—evet, tam da şu anda düşündüğünüz o ülkeleri—küresel çapta faaliyet gösteren organize suç ağlarına karşı ortak bir cephe oluşturmaya davet etti. Aslında bu, sıradan bir diplomatik çağrıdan çok daha fazlası. Adeta bir uyanış çağrısı.
Peki Neden Şimdi?
Rubio'nun bu ani ve keskin hamlesinin arkasında yatan nedenler oldukça net. Uluslararası suç örgütleri, sınır tanımaz faaliyetleriyle sadece tek bir ülkenin değil, tüm dünyanın güvenliğini tehdit eder hale geldi. Uyuşturucu kaçakçılığından insan ticaretine, silah satışından siber suçlara kadar uzanan devasa bir yelpaze bu.
Washington'daki bir yetkili, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Artık bu meseleye parça parça değil, bütünsel bir şekilde yaklaşmanın zamanı geldi" ifadelerini kullandı. Ve ekledi: "Hiçbir ülke bu savaşı tek başına kazanamaz."
Çağrının Ana Hatları
- İstihbarat Paylaşımı: Ülkeler arasında kritik bilgilerin anlık ve şeffaf bir şekilde paylaşılması. Kim, neyi, nerede biliyor? Hepsi ortak bir havuzda toplanmalı.
- Ortak Operasyonlar: Sınır ötesi operasyonlarda eşgüdüm ve müşterek hareket kabiliyetinin artırılması. Tek yumruk olmak şart.
- Hukuki İş Birliği: Suçluların adalete teslim edilmesi için uluslararası hukuk mekanizmalarının daha etkin kullanılması.
Rubio'nun bu çağrısı, aslında daha önceki birçok girişimin neden yetersiz kaldığını da gözler önüne seriyor. Dağınık halde yürütülen mücadeleler, suç örgütlerinin işini kolaylaştırıyordu. Şimdi ise masa tersine dönmek üzere.
Peki ya Türkiye? Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla bu mücadelenin tam merkezinde yer alan bir ülke. Dolayısıyla böylesi bir iş birliği girişiminde Ankara'nın rolü ve katkısı kuşkusuz hayati önem taşıyacak. Zaten Türkiye de son yıllarda sınır ötesi suçlarla mücadelede önemli adımlar atmış ve tecrübe kazanmış durumda.
Kısacası, Rubio'nun bu hamlesi, küresel güvenlik mimarisinde yeni bir sayfa açabilir. Ya da en azından—umarız—açması için önemli bir fırsat sunuyor. Sonuçta, dünya vatandaşları olarak hepimiz aynı gemideyiz ve bu gemiyi batırmaya çalışanlara karşı birlikte durmaktan başka çaremiz yok.
