Akdeniz'in mavi sularında bugün gözler, adeta bir satranç tahtasına döndü. İsrail donanmasına ait bir savaş gemisinin, insani yardım taşıyan uluslararası sivil filoya doğru yaklaşması, bölgedeki gerilimi bir anda tırmandırdı.
Sumud Filosu adını taşıyan bu sivil inisiyatif -ki Arapça'da 'direnç' anlamına geliyor- Gazze'ye acil yardım malzemeleri ulaştırmak için yola çıkmıştı. Fakat şimdi, suların ortasında beklenmedik bir misafirle karşı karşıyalar.
Uluslararası Suların Ortasında Gerilim
Olay, tam da hiç kimsenin beklemediği bir anda patlak verdi. İsrail Savunma Kuvvetleri'ne bağlı bir savaş gemisi, Sumud Filosu'na doğru yaklaşmaya başladı. Bu hamle, açık denizlerdeki dengeleri altüst etmeye yetecek cinsten.
Filodaki aktivistler anbean gelişmeleri takip ediyor. Aralarında denizcilik tecrübesi olanlar bile bu kadar hızlı bir müdahale beklemiyordu doğrusu. "Daha dün akşam her şey yolundaydı," diyor filodaki bir gönüllü, "şimdi ise gözlerimiz ufukta."
İnsani Misyon Tehlikede mi?
Sumud Filosu'nun taşıdığı yardım malzemeleri arasında tıbbi ekipmanlar, gıda ve temel ihtiyaç maddeleri bulunuyor. Filonun organizatörleri, misyonlarının tamamen barışçıl ve insani olduğunu vurguluyorlar. Ancak İsrail gemisinin yaklaşması, bu hassas operasyonun geleceğini belirsizliğe sürüklüyor.
Aslında bu, bölgedeki ilk sivil deniz operasyonu değil. Daha önce de benzer girişimler olmuş, bazıları başarılı olurken bazıları ise engellerle karşılaşmıştı. Fakat bu seferki, öncekilerden farklı görünüyor. Gerilim seviyesi daha yüksek, taraflar daha gergin.
Ortadoğu'nun bu kadim denizlerinde, küçük bir tekneler konvoyu ile devasa bir savaş gemisi arasındaki bu dans, aslında çok daha büyük bir hikayenin sadece görünen yüzü. Denizlerdeki bu gerilim, karadaki siyasi gerilimin bir yansımasından başka bir şey değil.
Sivil Toplumun Sessiz Çığlığı
Filodaki gönüllülerin çoğu, bu misyona inanmış insanlar. Aralarında doktorlar, öğretmenler, emekli denizciler var. Hepsi aynı şeyi söylüyor: "İnsani yardım bir suç değildir."
Peki ya İsrail tarafının gerekçesi? Resmi açıklamalarda, "güvenlik endişeleri" öne sürülüyor. Fakat sivil toplum kuruluşları bu gerekçeyi pek inandırıcı bulmuyor. Zira filonun rotası ve yükü önceden açıklanmış, şeffaf bir operasyon bu.
Akdeniz'in ortasında yaşanan bu küçük ama anlamlı drama, aslında hepimize bir şeyler söylüyor. Belki de en önemlisi, insani yardımın bile siyasi çıkarlar uğruna engellenebildiği bir dünyada yaşadığımız gerçeği.
Şu anda Akdeniz'de neler oluyor? Kim bilir... Belki de tarih, o küçük teknelerde yazılıyor. Ya da belki her şey, bir savaş gemisinin gölgesinde kaybolup gidecek. Tek kesin olan bir şey var: Sumud Filosu'nun hikayesi, Akdeniz'in dalgaları arasında çözülmeyi bekleyen bir gizem olarak kalmaya devam edecek.
