İsrail Ordusu'ndan Acı Duyuru: Hamas'tan 2 Rehine Daha Geri Alındı - Ancak Bu Kez Farklı Bir Şekilde
İsrail: Hamas'tan 2 Esirin Cesedi Alındı

Ortadoğu'nun kanayan yarası yine kanamaya devam ediyor. İsrail Ordusu'nun yaptığı son dakika açıklaması, zaten gergin olan bölgedeki havayı iyice ağırlaştırdı. Öyle ki, bu haber sadece bir askeri gelişme değil, aynı zamanda insanlık dramının en acı yüzünü gösteren bir tablo sunuyor.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sözcüsü, ses tonundaki titremeyi gizlemeye çalışarak mikrofonlara yaklaştı. "Hamas'tan iki İsrailli esirin cesedini daha aldık" dedi. Cümle kısaydı ama her kelimesi yüreklere ateş düşürüyordu adeta.

Peki Kimdi Bu İki İsim?

Geri alınan cesetlerin, 7 Ekim'deki o korkunç saldırı sırasında kaçırılan iki genç İsrailli'ye ait olduğu belirlendi. İsimler henüz tam olarak açıklanmadı - ailelerin acısını düşününce anlıyorsunuz bu sessizliği. Ama kayıtlar, bu iki ismin uzun süredir arananlar listesinde olduğunu gösteriyor.

Aslında durup düşününce... Bu tür haberler artık olağan hale gelmeye başladı mı ne? İnsanın içini acıtan bir alışkanlık gibi. Her gün yeni bir acı, yeni bir kayıp. Gazze cephesinden gelen sesler hiç kesilmiyor, kesilemiyor.

Operasyonun Perde Arkası

İsrail yetkilileri, operasyonun detaylarını paylaşırken kelimeleri özenle seçiyorlardı. Belli ki uluslararası baskıyı da hesaba katıyorlar. "Cesetler, Hamas'tan belirli koşullar altında teslim alındı" ifadesi aslında çok şey anlatıyor aslında.

  • Müzakere mi yapıldı, yoksa baskı mı uygulandı?
  • Takas söz konusu muydu, değil miydi?
  • Cesetler hangi koşullarda bulundu?

Bu soruların cevapları hala net değil. Ama şu var: İsrail, kayıp vatandaşlarını bulmak konusunda kararlı görünüyor. Ne pahasına olursa olsun...

Gazze'deki durum ise içler acısı. Hamas yetkilileri sessizliğini korurken, sıradan insanlar iki ateş arasında kalmış durumda. Bir yanda İsrail'in sürekli operasyonları, diğer yanda Hamas'ın kontrol mekanizması. Ortada ise masum insanlar...

Uluslararası Tepkiler Ne Durumda?

BM'nin son açıklamasında "insani durum" vurgusu öne çıkıyor. Ama kim dinliyor ki? Bölgedeki savaş tüm hızıyla sürerken, diplomatik çabalar adeta rüzgarda savrulan yapraklar gibi.

Amerika'dan Avrupa'ya kadar birçok ülke "ateşkes" çağrısı yapıyor. Fakat pratikte işe yarayan bir adım gören var mı? Maalesef hayır. Herkes kendi çıkar hesaplarını yapıyor, insan hayatı ise bu hesapların en alt satırında kalıyor.

Son gelişmeler ışığında, İsrail'in Gazze operasyonlarını yoğunlaştırması bekleniyor. Özellikle rehine konusu, İsrail kamuoyu için çok hassas bir mesele. Hükümet bu konuda geri adım atmak niyetinde değil - zaten atamaz da.

Peki ya Hamas? Onlar da elindeki rehineleri - hem canlı hem de ölü olanları - pazarlık kozu olarak kullanmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu korkunç bir strateji aslında. İnsan hayatını siyasi bir enstrümana dönüştürmek...

Önümüzdeki günlerde daha fazla benzer haber duyabiliriz. Ne yazık ki bölgedeki şiddet sarmalı durmak bilmiyor. Her iki taraf da "zafer"den bahsediyor ama gerçekte kim kazanıyor? Sanırım hiç kimse.

Bu son gelişme, sadece iki ailenin daha yas tutması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda bölgedeki çatışmaların ne denli acımasız olduğunu bir kez daha gösteriyor. Ve maalesef, son olmayacak...